Sessizliğin Çığlığı ve İnsanlığın Tükenişi..!
Gazze, son yirmi yılda sistematik kuşatma, bombardıman ve insani krizlerle tanımlanan bir coğrafya haline getirildi.!
Sadece 2023–2024 yılları arasında on binlerce sivilin yaşamını yitirdiği, çocukların toprağa düşen oyuncaklar gibi gömüldüğü bu topraklarda, temel insan hakları yerle bir edilmiştir.. Bu durum sadece bir savaş değil; bir sistemli imha, bir modern çağ soykırımıdır.! Değerler Sistemi Çöktü tamamen.. Gazze sadece bombalanmıyor; insanlık onuru, Batı'nın ahlak anlayışı, Doğu'nun direnci, dinin sığınağı da hedef alınıyor.! Bireyin kutsallığı değil, gücün kutsallığı hüküm sürüyor..
Gazze bugün insanlığın sınandığı bir mihenk taşıdır.. Bu çığlık karşısında ya insan olacağız ya da tarihin lanetlediği suskunlardan biri haline geleceğiz. “Eceli gelen köpek” sözünü çok severim.! Gazze’de…600 günden fazla bir zamandan beridir terör devleti İsrail tarafından soykırıma maruz bırakılan Gazze, bu insaniyetten nasip almamış zalim yasak nedeniyle büsbütün çaresiz bir durumda kaldı. Bütün dünya, acımasızlığın, hunharlığın, zulmün ve alçaklığın zirvesi diye tanımlanabilecek bu hali büyük bir acziyetle izlerken 7 farklı ülkeden 12 gönüllü, hayatlarını ortaya koyarak bu zulmü bir nebze olsun durdurabilmek maksadıyla ‘Madleen” isimli gemide bir araya gelerek, İtalya’nın Katanya limanından Gazze’ye doğru yola çıktı…‘Madleen’ ismi, aslında Gazze’nin ilk ve tek kadın balıkçısı olan Madleen Kullab’dan mülhem verildi bu gemiye. Madleen Kullab, 19 yaşında, babasını kaybettikten sonra ailesine bakmak için Gazze’nin abluka altındaki kıyılarında küçük bir tekneyle balıkçılık yapan cesur bir genç kadındı. Aşağılık İsrail devletinin taciz ve saldırılarına rağmen denize açılmayı sürdüren Kullab, Gazze’deki direnişin ve hayat mücadelesinin sembolü haline gelmişti adeta. İşte bu kahraman kadının adını alan ve yalnızca insani ihtiyaçları içeren yardım malzemeleriyle dolu olan bu gemi, hiçbir dilde, hiçbir hukukta ve tarihin herhangi bir döneminde eşi benzeri bulunmayan bir alçaklıkla insaniyete saldıran İsrail terör devletinin acımasız askerlerince kuşatıldı ve geminin 12 yiğit yolcusu alenen kaçırıldı. Terör devletinin saldırısı, sözde de olsa uluslararası hukuka bağlı “uluslararası sularda” cereyan etti. Açık söylemek gerekirse sadece korsanların kullandığı bu yöntem, bir kez daha İsrail devletinin gerçek hüviyetini gözler önüne seriyordu…Peki, gelişmeleri anbean izleyen Birleşmiş Milletler ne yaptı/ne yapıyor? Hiçbir şey! Demek, 12 insanın uğradığı o meş’um saldırı, sizde yalnızca endişe duygusu uyandırıyor öyle mi?! Gerçekten öyle ise, duymayın kardeşim o endişeyi! Lanet olsun size de duyduğunuz endişeye de! Bütün bu olup bitene karşı bu haydut ve terörist devlete yönelik bir yaptırım iradeniz ve gücünüz yok ise, kapatın dükkânı defolup gidin! Sadece kâğıt üzerinde ‘Birleşmiş Milletler’ olan bu aciz ve işlevsiz yapı, rezalete rıza gösterip gözlerini kapasa da, İsrail terör devletinin haydutluğunu öteden beri destekleyen batı dünyası, ahlaksızca sessizliğe bürünse de 12 yüce gönüllü ve yiğit insan, aşağılık bir putu kırmıştır ve terör devletinin baş aşağıya doğru iniş süreci başlamıştır. Diğer bir deyişle, eceli gelen köpek, cami duvarını kirletmiş, ok yaydan çıkmıştır! Bu girişim, hiç şüphesiz ki, benzer hareketlere ilham verecek ve belki de değil 12, 12 binlerce insan yollara dökülecek, sınırları zorlayacaktır bundan sonrasında…İşte o zaman İsrail terör devletine yardımcı olarak sadece ‘Gargat ağacı’ kalacak, bu aşağılık yapı büyük bir hızla inkıraz sürecine girecektir inşallah! Hiç kimse Madleen’in girişimini küçümsemesin! Surda açılan bir gediktir Madleen… Yarab.! Özellikle bizi, koltuklarında bir süre daha kalabilmek adına Trump denen dünyanın en alçak adamına kadınlarını büyük bir işve, naz ve arzuyla sunan şeref yoksunu, haysiyet celladı fistanlı bukelemunlarla birlikte haşretme.!
Hayırlı cumalar diliyorum.
13 HAZİRAN 2025 CUMA