"Bir yerde mezarın olsun, dokuz yerde ışığın yansın denir." Anadolu'da. Yunus Emre hazretleri bu manâyı, bu sözdeki derinliği bugün hakkıyla temsil ediyor. Onun Anadolu'da yaktığı meşale bugün Türkçenin konuşulduğu yerlerde sevginin, muhabbetin, saygının hâkim olmasına hâlâ hizmet ediyor.
Yunus'un makamının bulunduğu yerlerden birisi olan Ünye'deki Yunus Emre Külliyesi'ne geldik bugün. Muhteşem bir çevre düzenlemesi var burada. Burada Yunus'a izafe edilen mezardan, diğer mezarlardan ve yaşlı ağaçlardan mezarlığın çok eski olduğu anlaşılıyor.
Yunus Emre'nin kendisine izafe edilen birçok mezar var. Burada onun hangi memlekette gerçekten medfun olduğunu tartışmanın lüzumu yok. Yunus'u gerçekten sevenler onun himmetini, varlığını, derinliğini gönüllerinde her zaman hâzır bulacaklardır. Yunuslara Tapduk Gerek adıyla yayınladığım şiir kitabımda bunu âcizane tecrübe etmiştim. Yunus esasında onu sevenlerin gönlünde medfundur. Belki Ünye'de de Yunus gönüllü bir zat yahut Emrelerden bir Emre medfundur. Neticede adının anıldığı, makamının bulunduğu her yerde onun mânâsının yaşadığını düşünmemiz gerekir.
Külliye içinde yer alan tanıtıcı bilgilerden bazı âlimlerin Yunus Emre'nin Ünyeli olduğuna dâir beyanları olduğu ifade edilmiş. Bunların içinde en dikkat çekici olan ise Ünyeli âlim Hacı Yusuf Bahri Efendi'nin şifahi olarak mutasavvıfın Ünyeli olduğunu beyan etmiş olmasının yanı sıra "keşf-i kubûr" yöntemi ile de onun burada yattığını belirtmiş olmasıdır. Bunlar belki Yunus Emre'nin bir yere mâl edilmesinden kaynaklı yorum ve gayretler cümlesinden olarak görülebilir. Fakat asıl güzel olan şu ki, Yunus Emre Ünye'de, Ordu'da sahipleniliyor. İnşallah bu topraklarda Yunus Emre gönüllü güzel insanlar yetişir de onun mânâsı insanla da temsil edilir.
Yunus'un buradaki türbesi bir mezarlık içinde yer alıyor. Ana bir girişten sonra sizi bir cami karşılıyor. Buradan sonra birkaç yüz metre boyunca yürüyorsunuz. Yolun sağında Yunus Emre'nin manzumeleri konmuş. Böylece türbeye giden bu yola nefis bir derinlik katılmış. Burada yürürken insan Yunus'un türbesine yöneldiğini gönülden hissediyor. Etraftan bir mûsiki ziyafeti hâlinde Yunus'un ilahileri geliyor. Burada mânevî bir derinliğin bulunduğunu derhâl hissediyor insan. Külliyedeki mevcut hava insana bir yaşanmışlığı haber veriyor.
Bu arada bazı küçük levhalara Yunus'un şiirlerinden parçalar iliştirilmiş. Bunlar da ayrıca güzel olmuş. Fakat bunlar yazılırken bazı kelimelerin imlâsına dikkat edilmemiş. Bunlarda yer yer anlam bozuluyor. Buna dikkat edilmeliydi.
Türbeyi ziyaret ediyoruz. Kubbeli ve duvarları içe doğru eğimli bir türbe. İçeride tam da orta yerde Yunus Emre'nin mezarı var. Mezarın çevresinde mezarı kuşatan bir boşluk var. Bu boşluğun etrafı demir parmaklıkla çevrilmiş. İçeride bir müddet kalıyoruz.
Türbeyi ziyaretten sonra mezarlığı geziyoruz. Birkaç eski mezar dikkatimi çekiyor fakat bunlar hakkında herhangi bir bilgi mevcut değil.
Bugün Ünye'deki Yunus Emre Külliyesi'ni gezip görmek kısmet oldu. Bendeniz Yunus Emre üzerine zaman zaman okumalar ve araştırmalar yapıyorum. Şimdilerde Bolu'da Yunus Emre Kültürü adında bir kitap hazırlıyorum. Yunus'a izafe edilen mezar ve türbelerin bazısını ziyaret ettim. Şunu gördüm ki, Anadolu'da Yunus Emre sahipleniliyor ve çok seviliyor. Ona duyulan sevgi mânevî bir miras olarak nesilden nesle aktarılıp bugünlere geldi. Yunus Emre'ye duyulan bu sevgi Türk milletinin yüce değerlerinden birisidir.