Sosyal medya susayan birisinin dâimâ akan bir suyu izlemesi ve gidip de oradan bir yudum su içmemesi gibi bir şey. Bir şeye ihtiyacımız var. Bu belli. Bunu da o mecrada gidermeye çalışıyoruz. Fakat her nedense sanal âlem bizi bir türlü tatmin etmiyor. Bunun sebepleri üzerinde biraz düşünmek gerek. Bir kere sonsuz bir içeriğin ve dâimâ akıp giden görüntülerin içinde yaşamanın kendisi yok. Belki de sistem bize sosyal medya üzerinden hayatı okumak için bir fırsat sunuyor. Bu, işin olumlu tarafı. Bunun insana zarar veren yanı ise sanal âlemin susuzluğumuzu, tedirginliğimizi artırıp içimizdeki mânevî boşluğu büyütmesidir. Orada durmak diye bir şey yok. Halbuki yaşamak ve öğrenmek için durmak ve hayatın içinde aktif olmak gerekir. Bizimkisi bir trenin içinden gördüğümüz şeyleri tanıdığımızı ve anladığımızı iddia etmek gibi bir şey oluyor.
Sosyal medya bir insanı tanımak için asla yeterli değil. Orada yaşanan hayat, yapılan iş, görünen şeyler de sanal. Buhar olup uçan bir gerçeklik algısı var ortada. Tecrübe edemiyoruz hayatı. Tadına varamıyoruz sözlerin, şiirlerin, fikirlerin. Sosyal medyada bütün bir zamanı öldürüp tatmin aramak ile ekrandaki meyveye bakıp bakıp onu tattığımızı zannetmek arasında pek bir fark göremiyorum.
Sanal âlemde olan hayatın kendisi değil, görüntüsüdür. Ruhumuzu tedirgin kılan şeyin de biraz bununla ilgili olduğunu düşünüyorum. Biz bu dünyaya tecrübe için geldik. Halbuki sanal âlem bunu bize vermiyor. İnsan yaşamın amacını orada bulamıyor. Yine de onun cazibesinden kendimizi kurtaramıyoruz her nedense.
Sosyal medyanın böyle bir zararı olmakla beraber en sıradan bir tecrübenin bile ne kadar önemli ve değerli olduğunu gösteren yanı da var. Bir çiçeği koklamanın güzelliğini, bir dost ile çay içip muhabbet edebilmenin zevkini, gün doğumunu ve bir gün batımını izlemenin keyfini, doğanın davetini, akraba eş dost ile geçen vakitlerin ruha huzur ve dinginlik veren güzelliğini sanal âlemde boşuna geçen vakitlerden sonra anladım. Bu anlamda sanal âlem benim için iyi bir öğretici oldu. Hayatımda birazcık tadım tuzum varsa bu, sanal âlemden mümkün mertebe uzak kaldığımdandır.