Eskişehirspor'un Bölgesel Amatör Lig'den 3. Lig'e yükselişiyle şehirde bayram havası esti. Bursa'da ise Bursaspor'un 3. Lig'den 2. Lig'e çıkışı adeta yer yerinden oynadı. Bu iki şehrin futbol coşkusu, başarıya duyulan özlemi ve kenetlenmeyi gözler önüne serdi.
Afyonkarahisar'da ise durum farklıydı. Afyonkarahisar'ın tek profesyonel takımı olan Afyonspor, 2. Lig'de yapayalnız kalarak maçlarına çıkmadı ve sessiz sedasız 3. Lig'e düştü.
Bu düşüş, sadece bir futbol takımının alt lige inmesi değil, bir şehrin potansiyelini, tutkusunu ve belki de vicdanını sorgulaması gereken bir durumdur.
Eskişehir ve Bursa'daki coşkuya bakınca, Afyonspor'un yaşadığı bu hazin son daha da acı verici bir hal alıyor. Acaba biz, Afyonspor'un kıymetini gerçekten bilebildik mi? Yoksa onu kendi kaderine mi terk ettik?
Afyonspor, bu şehrin bir zamanlar gurur kaynağıydı. Hele ki Afjet Afyonspor adıyla Bölgesel Amatör Lig'den 1. Lig'e kadar uzanan o muhteşem yolculukta, bu şehrin taraftarı destan yazmıştı. Yaz kış demeden, uzak yakın dinlemeden tribünleri dolduran, takımının peşinden deplasmanlara koşan o cefakar insanlar, Afyonspor sevgisinin en güzel örneğiydi. O formanın rengi, o armanın anlamı vardı. Şehrin gençleri için bir idol, büyükleri için bir nostaljiydi. Peki ne oldu da bu coşku yerini sessizliğe, bu birliktelik yerini yalnızlığa bıraktı?
Elbette futbol, inişli çıkışlı bir yolculuktur. Başarılar kadar başarısızlıklar da vardır. Ancak Afyonspor'un yaşadığı bu düşüş, salt sportif bir başarısızlık hikayesi değil. Bu, bir sahiplenme eksikliğinin, bir ilgisizliğin, belki de "geçmiş yönetimlerin yaptığı borçları biz mi ödeyeceğiz" rehavetinin acı bir faturası.
Eskişehirspor'un yeniden doğuş hikayesi, bir şehrin takımına nasıl sahip çıktığının en güzel örneği oldu. Taraftarından yönetimine, belediyesinden iş adamlarına kadar herkes tek yürek oldu ve o köklü çınarı yeniden yeşertmek için mücadele etti. Bursa'da yaşanan coşku ise, büyük camiaların düştüğü yerden nasıl ayağa kalkabileceğini gösterdi. Onlar, armalarına olan inançlarını hiçbir zaman kaybetmediler.
Peki biz Afyon'da ne yaptık?
Belki de günlük koşturmacanın içinde, şehrimizin futbol takımına gereken ilgiyi göstermedik. Belki de "nasılsa birileri sahip çıkar" diye düşündük. Belki de küçük hesaplar, kişisel çekişmeler, büyük resmi görmemize engel oldu.
Sonuç ortada: Afyonspor, 2. Lig'de tutunamadı ve şimdi 3. Lig'de yeniden bir varoluş mücadelesi verecek.
Bu düşüş, bir kayıp. Sadece sportif bir kayıp değil, aynı zamanda şehrin tanıtımı için bir fırsat kaybı, gençlerin hayallerine vurulan bir darbe. Oysa güçlü bir Afyonspor, bu şehri sadece spor camiasında değil, Türkiye genelinde daha görünür kılabilirdi. Gençlerimize spor yapma imkanı sunar, onların sağlıklı gelişimine katkıda bulunurdu. Şehrin ekonomisine dahi küçük de olsa bir canlılık katardı.
Şimdi yapmamız gereken, geçmişteki hatalarımızdan ders çıkarmak. Özellikle 2025-2026 sezonunda Bölgesel Amatör Lig'den sadece 5 takımın 3. Lig'e yükseleceği düşünüldüğünde, Afyonspor'a şimdi sahip çıkmak hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, bu köklü kulübün yeniden 3. Lig'e yükselmesi çok daha zorlu bir süreç olacaktır.
Afyonspor'un 3. Lig'deki mücadelesinde ona omuz vermek, yeniden birleşmek ve takımımıza sahip çıkmak zorundayız. Unutmayalım ki, bir şehrin kimliği sadece tarihi ve doğal güzellikleriyle değil, spor takımıyla da şekillenir.
Geçtiğimiz ay Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal'ın açıklamaları dikkat çekmişti. Başkan Köksal, kulübün mali yapısının belirsiz olduğunu ve "dipsiz bir kuyu" gibi olduğunu vurgulayarak, belediye olarak BAL Ligi'nden Ayvalıspor'u destekleyerek "Yeni Afyonspor" adıyla yeni bir başlangıç yapacaklarını açıklamışdı. Ancak, Ayvalıspor ile devam edilmesi halinde şimdiki Afyonspor'un borcundan daha çok bir bütçe ile çıkabileceğini Burcu Köksal'ın bilmesi gerekiyor.
Güzel günlerde takımını yalnız bırakmayan taraftarın bu yeni oluşuma nasıl bakacağı da merak konusu.
Eğer Başkan Köksal 5 yılda Süper Lig hedefi sözünü tutmak istiyorsa takımın 3. Ligde şampiyon olması için gerekli gayreti göstermeli ve 5 yıl hedefinden zaman kaybetmemelidir.
Belki de bu düşüş, bir uyanış olur. Belki de şimdi, Afyonspor'un gerçek kıymetini anlama ve ona hak ettiği değeri verme zamanıdır. Aksi takdirde, tarih sayfaları bu sessiz çöküşü, bir şehrin kendi değerine nasıl yabancılaştığının acı bir örneği olarak yazacaktır.
Afyon, uyan! Takımına sahip çık! Çünkü biz, Afyonspor'un kıymetini bilemedik... Şimdi telafi etme ve yeniden ayağa kalkma vaktidir!