Bir insan hayata tutunduğu vakit, onu kimse kolay kolay yaşamdan koparamaz. Tutunacak dalı olanın gideceği yollar, yaşayacağı yıllar var demektir. Fakat bir insanı hayattan kopardığınızda, umudunu elinden aldığınızda, yaşamak için var olan sebeplerine saldırdığınızda da o zaman eğer içinden gelmiyorsa kimse onu bu hayata kolay kolay bağlayamıyor.
Yaşama dâir bütün ümitler çok değerlidir. İnsan ve toplum bununla hayatta kalır. Bu yüzden hayatı yapan şeyler mânevîdir.
İnsan kendi iç âlemine dönüp elinde ne var diye zaman zaman düşünmeli ve onu hayata bağlayan sebepler üzerinde durmalıdır. Bu hem dinlenmek ve güç toplamak hem de yaşananların içimizde bir zemine kavuşması için elzemdir.
Yapacak bir şeyler, okuyacak bir kitap, gezilecek şeyler ve sevdiğimiz insanlar var oldukça yaşamak için dâima bir sebep de var demektir. Tutunacağımız şeyler hiçbir zaman eksik değildir. Yaşamın sürekliliği için bu böyle olmalıdır. Herkese lazım olan teselli bu dünyada hiçbir zaman eksik olmayacaktır.
Hayat da bu anlamda o teselliyi arayıp bulmak demektir.