Bir başkasının kaybetmesi pahasına kazanmayı istemek, başkası üzülürken sevinmek... Kazanmak ve başarılı olmak bize böyle gösterildi. Halbuki işin en temelinde birilerinin hüznü, kederi, kaybı üzerine inşa edilen her tür başarının gerçekte öyle olmadığını bize zamanla beraber gelen pişmanlığın acı zehri öğretir.
Birileri üzülürken sevinen insanlara bakın: Bazıları muhatabı yenmenin, ezmenin, üzmenin coşkusuyla yayından fırlayan bir ok gibi nereye koştuğunu bilmeden coşar giderler. Ne ilginçtir ki, böylesine yoğun yaşanan sevinçler bir gün hiç yaşanmamış gibi olur. Hep bir yarış duygusuyla ve mücadele ederek yaşanan duygu hâlinin ve elde edilen sevincin sürekli olmayışı, sevinç ve unutuluş arasındaki o korkunç mesafe bunu ifade ediyor bize.
Bir yarışmayı kazanan kişi o mutluluğu ömür boyu yaşayamaz. Çünkü başkalarının yenilgisi üzerinde yaşanan sevinçler sürekli değildir ve bazıları bir süre sonra anılmaz bile.
Asıl başarı kendi içimizde yaşadığımız hâllerin gelişimi ve güzelleşmesidir. Bir önceki halimizi düzeltmek, olgunlaşmak, mânen kemâle ermektir. Bizi tamamlayan, içimizde bir itminan yaşanmasına vesile olan, mânevî gelişimimizi temin eden hâller, duygular, düşünceler kaybolmadıkları gibi onlar bizi tamamlayan çok anlamlı bir sürecin merhaleleridir. Kimseye bir hüzün, keder hâli yaşatmadıkları gibi bu duygular kişiyi etrafına huzur, bilgi ve derin bir neşe yayan bir insan hâline getirirler.
Kendi içinde yükselen bir insan zaman zaman üzülür, kederlenir, umutsuzluğa düşer lâkin bunda başarılı oldukça hayatı insanları bir araya getiren bir birlik ve dirlik hâline de kavuşur. Dışarıdaki başarılar gibi değildir içimizdeki yükselişler. Birleştirici, yükseltici, öğreticidir. Çünkü dış dünya ayırmayı, ayrı görmeyi gerektirirken iç âlem bir arada olmayı gerektirir. İçinde yükseliş yaşayan biri kendisiyle birlikte en yakınlarından başlayarak insanlığı da yükseltir. Bu yüzden başarıyı dışarıda ve insanlarla mücadele etmede değil, özümüzde ve mânevî yükselişte aramamız gerekir. İnsanlığın aradığı saadetin ve huzurun bunda olduğunu düşünüyorum.