Akkaya Kalesi, Ordu’nun Çatalpınar ilçesi sınırları içerisinde kalan bir tarih hazinesidir. Geçmişte çeşitli teşebbüsler olmakla beraber Akkaya üzerinde yeterli ve ilmî çalışmaların yapılmadığını esefle belirtmek isteriz. Fakat buna ihtiyaç olduğu artık gün gibi meydandadır.
Kale hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadan bile burada bir zamanlar tarihî bir yerleşkenin olduğunu söylemek mümkün. Kalenin Göller istikametine bakan tarafında örülmüş duvarların kalıntıları günümüze kadar ulaşmış durumdadır. Aynı zamanda bugün bile kaleye, bir zamanlar burada yaşamış askerlerin veya kimselerin yaptığı merdivenlerle çıkılabilmekte.
Akkaya Kalesi maalesef âtıl bir vaziyette. Burayla kimselerin pek ilgilenmediğini söyleyebiliriz. Hatta burasının bir kale olduğu bile belli değil. Akkaya’nın arka tarafı büyük ölçüde ağaçlarla ve farklı bitki örtüsüyle çevrili.Ön tarafı da kısmen ağaçlarla kaplı olmakla beraber burası oldukça yüksek olduğu için kayalık kısmı ilçenin birçok yerinden net bir şekilde görülebiliyor.
Akkaya hâkim bir yerde. Üzerinden birkaç köy haricinde Çatalpınar’ın aşağı yukarı birçok mahallesi ve köyü görülebilmektedir. Bu açıdan da Akkaya bana kalırsa eşsiz bir güzelliğe sahiptir.
Burası Orta çağ ve öncesine ait yerleşkelerolan kale türü yerleşimler için oldukça müsait bir yer. Kale üzerinde yer yer delikler ve hatta oturma yerleri mevcut. Bunlar oldukça belirgin olarak orada asırlardan beri mevcudiyetlerini koruyorlar. Aynı zamanda burada kuyular ve su biriktirmek üzere mevcut yerler belki de sarnıçlar var. Hatta suyun birikmesi için yapıldığını düşündüğümüz bir yerde kamışların büyüdüğünü gördük.
Kale üzerinde pek çok yerde oyukların olması ve oturmaya müsait yerlerin bulunması oldukça dikkat çekici. Bütün bunlar bu kalenin bir zamanlar nasıl kullanıldığını ve belki de hangi amaçlar için burada bulunulduğunu bize anlatan ipuçlarıdır.
Yukarıda da söylediğimiz gibi Akkaya oldukça hâkim bir yerde. Burasının bugüne kadar turizme kazandırılmamış olması bile Çatalpınar için büyük bir kayıptır. Artık bu ilgisizliğe pek imkân vermeden hemen her şartı zorlayarak burasını memleketin kültürüne kazandırmamız gerekir.Burada ayrıca ilmî araştırmalar yapılarak Akkaya ve çevresinin tarihi aydınlatılmalıdır.
Akkaya üzerinde özellikle bazı figürlerin olduğu da anlaşılmaktadır. Bu figürleri bize haber veren Harun Yol ağabeyimdir. Kendisinin tespitlerine göre kalenin ilçenin hemen her yerinden gözüken yüzünde bir kral ve kraliçe, bir kılıç ve haç yanında diğer başka bazı figür ve işaretler vardır. Bunlar kayaya işlenmiştir. Gerçekten de biraz dikkatle bakıldığında bunların belirgin surette orada durduğu gözükür. Fakat doğal olarak geçen zamanla beraber deforme olmuşlardır.
Akkaya üzerindeki figürler başka bazı kimselerin de dikkatini çekmiştir. Pek tabii kale üzerinde başka bazı belirgin izler de vardır. Kaleyi gezerken bizim de dikkatimizi çeken ilk husus buradaki taş örgüler olmuştu.
İnsanda merak uyandıran tarihi geçmişinin yanında yalçın kayalıkların üzerine kurulan, çevrenin mükemmel bir şekilde izlenebildiği Akkaya Kalesi’ne kurulacak bir teras insanları büyüleyebilecek bu manzaraya onların akın akın gelmesini sağlayabilirdi. Mesela Perşembe Yaylası’na gidilirken muhakkak buralar da görülür ve insanlar bu kadim tarihe daha yakın olurlardı. Aynı zamanda yöremiz insanı için Akkaya bir geçim vesilesi ve bir marka oluverirdi. Çatalpınar zaman kaybetmeden bunun üzerinde durmalıdır.
Akkaya Kalesi, muhteşem güzelliği, tarihe tanık olacak gizli ve saklı kalan yanları ile kendisiyle ilgilenmemizi bekliyor. Bu doğal ve tarihi mekân başka bir diyarda olsaydı sanırım çoktan turizme kazandırılmış ve civarı yöre insanı için bir geçim imkanına dönüşmüştü. Fakat Çatalpınar garip ve garibanlığı hâlâ devam ediyor. Allah’tan dileğimiz artık liyakat sahibi ilgili ve bilgili kimseler bu gariban memleketin değerlerini, güzelliklerini işlemeyi bilsin şeklindedir. İlçenin insanının da bunu istediğini ve bunu beklediğini düşünüyorum.
Teşekkür ederim hocam emeğinize sağlık.