Ordu'ya gittiğimiz vakit keyifle ve tefekkürle vakit geçirdiğimiz yerlerin başında Boztepe gelir. Oğlumla birlikte teleferikle çıktığımız Boztepe vesilesiyle onun şehrimiz için ne kadar önemli ve değerli olduğunu düşündüm yeniden.
Boztepe, Ordu şehir merkezinin hemen üzerinde duran ve Ordu'yu bütün manzarasıyla görmemize imkân veren bir yer. Denizi ve şehri, üzerinde bütün güzellikleriyle izlediğimiz Boztepe bize verilen bir yüce nimettir aslında.
Havanın güneşli olduğu zamanlar mavinin birkaç tonunda kendini gösteren Karadeniz sanki bir sonsuzluğa doğru çarşaf gibi uzanmıştır bu tepenin önünde. Buradan deniz kendini bütün bir ihtişamı ile sergiler. İnsan hayran hayran bu güzelliği izler.
Benzer bir durum Ordu şehir merkezini izlerken de olur. Dağlara doğru uzanan Ordu gittikçe seyrekleşen evleriyle Caniklere uzanır. Şehrin hemen her yerini görmeye imkân veren Boztepe bu hâliyle de bizim için son derece büyük bir nimettir. Bugün insanlar buraya gelerek böyle bir nimetten alabildiğine istifade etmeye çalışırlar.
Yağmur zamanları Boztepe derhâl dumana bürünür. Böyle vakitler insan onun bir yayla olduğunu düşünür. Öyledir de... Şehir ve deniz sisli dumanlı zamanlarda bu beyaz hayâlin ardında kalırlar.
Boztepe'nin bütün bu güzellikleri kendinde toplayan imkanları insanları burayı görmeye sevk ediyor. Boztepe giderek daha çok ziyaret edilen, denizin ve şehrin beraber izlenebildiği bir şehir terası olma özelliğini korumaya devam ediyor. O ünlü türkümüzde dendiği gibi "Boztepe'ye çıkmalı / Şu Ordu'ya bakmalı" diye düşünüyor insan. Gerçekten de Boztepe'den Ordu'yu seyretmek gönüllere ferahlık veren güzelliklerden birisidir. Onların yani şehir, deniz ve Boztepe'nin tam kalbinde ise bu üçünün beraberliğinde yatan ihtişamı fark eden insan yer alıyor.