THE WORLD İS BİGGER THAN FİVE!.
KES LANN!.
ONE MİNUTE!..
DÜNYA BEŞTEN BÜYÜK!..
Bugünlere kolay gelmedik..
Milletin ayaklar altındaki onurunu kaldırıp yücelten bir lidere karşı acımasızca saldıranlar biraz insaflı olmalılar..
Milletin ayaklar altındaki onurunu kaldırıp yücelten bir lidere karşı ACIMASIZCA SALDIRANLAR diyorum!.
Oy vermeyenler demiyorum!.
Eleştirenler demiyorum!.
Sevmeyenler demiyorum!..
İsteyen istediğini sever ya da sevmez;
Seçer ya da seçmez!..
Jandarma Genel Komutanı
Şener Eruygur'un,
katıldığı son
Milli Güvenlik Kurulu Toplantısını hemen hepiniz basından hatırlarsınız..
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından
Eruygur'a söz verildi;
herkes Şener Eruygur'un
son kez selamlama ve veda konuşması yapacağını beklerken, olanlar oldu!..
Şener Eruygur;
cebinden çıkardığı
kağıdı okumaya başladı..
Kağıtta;
iktidarın,
gericilere,
yobazlara nasıl iltimas geçtiği…
"Cemaatlere" nasıl kol kanat gerdiği…
"İrticanın bu hükümet zamanında
nasıl kök saldığı"
gibi ipe sapa gelmez iddialar yazılıydı belli ki..
Şener Eruygur,
“edepsiz ve hayasız bir üslupla”
kağıtta yazılanların hepsini okumayı görev addediyordu kendine..
****
Şener Eruygur'un bu konuşması,
salonda yankılanan
“Kes lan”
sesiyle sona erdi tabi..
Hem de Milli Güvenlik Kurulu
toplantısında!..
"Kes lan!" diyerek,
Şener Eruygur'a haddini bildiren…
Milyonlarca inananın
töhmet altında bırakılmasının
önüne geçen isim,
“o dönemin Başbakanı”
olan sayın Recep Tayyip Erdoğan'dı..
İşte tam o anda ortalık buz kesti,
başta Ahmet Necdet Sezer olmak üzere herkes afalladı..
Hiç kimse ne diyeceğini,
ne konuşacağını bilemez haldeydi o anda!..
Şener Eruygur,
yutkunarak önündekileri apar topar çantasına doldurup
salondan kaçarcasına çıkıp gitti..
Onun konuşması da,
toplantı da sona erdi..
Gerisi malumunuz...
Şener Eruygur daha sonraki yıllarda Jandarma eski Genel Komutanı olarak
"Darbe teşebbüsü"
suçundan hüküm giydi..
Millet iradesini hiçe sayan Şerefli TSK içine sızmış bu apoletli “hainin” tek bildiği şey;
Amerika’nın emir eri gibi darbe yapmak!..
Olmazsa bile millet iradesini hiçe sayarak muhtıra vermek!..
****
Demem o ki,
şimdilerde tüm Cihan’a ayar
veren o dik duruş için neler yapılmadı ki,
neler feda edildi bir bilseniz..
Ama ilk KIYAM;
“kess lann” sözüydü..
sonrasını az çok biliyorsunuz..
40 yaş üstü olanların
çok daha iyi biliyor olması gerekiyor..
Bugünlere kolay gelinmedi..
Eskiden,
bu ülkede Orduyu,
Müslüman halka karşı silah gibi kullanıyorlardı..
İktidarı devirip,
Ülkeyi soymak için
Ordunun başındaki darbecileri
kullanıyorlardı..
Bugün Türk ordusu asli görevine
döndüğü,
Terörle,
ülke güvenliğiyle ilgilendiği ve
siyasete karışmadığı için Erdoğan'dan nefret ediyorlar..
Türk Devlet aklının isabetli tavır alışlarıyla,
bir müddet kekelemelerine aldanmayın..
****
CİA'İN DEVŞİRDİĞİ ÜNİFORMALI GENERALLER MİLLETE ZULMETTİ
28 Şubat döneminin Genelkurmay başkanıydı,
İsmail Hakkı Karadayı
öldü...
Doğuda hergün karakollar basılır, askerimiz şehit edilir,
generallere hesap soran olmazdı..
Bu durum hoşuna giden bir vatan evladı olabilir mi?!.
Al bayrağa sarılı şehit tabutları yan yana dizilirken o başörtülüleri üniversiteye sokturmamak için uğraştı..
İmam hatipleri kapatmaya çalıştı.. Öğrenci sayısı 600 binden 60 bine indi..
Birçok Kuran kurslarına,
“Kesintisiz eğitim”
sahtekarlığıyla kilit vuruldu..
Başbakana parmak salladılar, tankları sokaklarda yürüttüler.. Gerekirse hükümete karşı silah bile kullanırız manşetleri attırdılar gazetelerin başındaki
adamlarına..
Bu rezalete alkış tutan bir Türk evladı olabilir mi?!
Elbette olmaz;
olamaz;
olmamalı..
****
Milli Güvenlik Kurulunda başbakana meydan okudular, irtica adı altında dindarlarla savaş kararları aldılar..
Bu kararları başbakana zorla imzalattılar..
İsmail Hakkı Karadayı 28 Şubatta genelkurmay başkanı..
O dönemde 26 banka soyuldu, batırıldı,
paraları İsviçre bankalarına
kaçırdılar..
Batırılan bankaların borcunu devletin yani halkın sırtına yüklediler..
Halk Bankasından 3,5 milyar
doları çaldılar,
IMF'den gelen 40 milyar doları devletin kasasına girmeden hortumladılar..
Halkı açlığa ve sefalete mahkum ettiler...
Yıllar sonra Çevik Bir,
Amerika gazetelerine demeç verdi,
28 Şubatı İsrail için yaptık itirafında bulundu...
Bir de bunların hepsini Devletimizin kurucusu Atatürk’ün arkasına saklanarak yaptılar!..
Gazeteler zamanın deniz
kuvvetleri komutanı Org. Güven Erkaya'nın ağzından
"İrtica PKK'dan tehlikeli"
manşeti attı..
Hem de namussuzca!..
Namaz kılan,
Kuran okuyan,
başörtülü olan,
PKK'dan tehlikeli dediler.
Karadayı öldü,
darısı tüm 28 şubatçıların başına..
Anayasa Mahkemesi mahkumiyet kararını tasdik etseydi içeride olacaktı..
Millete çektirdiklerinin bedelini ödemeden gitti..
Gazeteye o manşetleri çeken Ertuğrul Özkök hala hesap
vermeye çağrılmadı..
Savcılar,
dava açmadı..
Neyi beklerler bilen var mı;
ben bilmiyorum?!.
Dikkat kesilmezseniz her bir yerden 'damar' bulur yine girerler..
Son söz;
Köpürseniz de kudursanız da;
Türkiye büyüyecek dünyanın hamisi olacaktır...
Kafanıza sokun ve tercihinizi yapın!..
Millet olarak eksiklerimizi,
yanlışlarımızı Küresel çeteler değil,
kendimiz düzeltiriz..
Geçti sizlerin ‘Şah' dönemleriniz..
Bitti Türkiye'de Başbakan
astığınız yıllar...
Önce: “KES LANN!.”
Sonra: “ONE MİNUTE!.”
Sonra: “THE WORLD İS BİGGER THAN FİVE!.”
Yani : “DÜNYA BEŞ’TEN BÜYÜKTÜR!.”
En sonra da: Zalimler için yaşasın cehennem!.