İçimde çoğu zaman karşı konulmaz bir istek duyuyorum. Değişmek, değiştirmek ve bir yerde durmamak üzere bir hareket hâli yaşatıyor bana bu his.Bu, dışarıdan bakıldığında hissedilen durağanlık gibi asla değil. Önüne her ne gelirse silip süpürmek isteyen bir duygu. Artık bu köhne dünyanın geçmişten kalan artıklarıyla yaşamak istemeyen bir âlem benimkisi. Bir şeylerin değişmesi gerektiğine dâir bitmez tükenmez bir his var içerimde.
Artık bir şeylerin değişmesi, bu köhnelikten kurtulması gerektiğine dâir sonu gelmeyen düşünceler… Bundan kendimi alamıyorum bazen. Sonra hep yaptığım şeyi yapmaya çalışıyorum. Hayatı kendi akışında izlemeyi tercih ediyorum. Fakat bu da ondaki değişimi izlemekten başka bir şey değil. Sadece arada derin bir farkındalık olabiliyor.
Hayat daima değişmemiz gerektiğine dair bir his yaşatır bizlere. Durağanlık, sıradanlık sıkar insanı. Bu, belki de değişmemiz gerektiğine dâir bize verilen bir işarettir.
Evren, dünya, insan daima değişiyor. Bu bize irademizi kullanarak da böyle olmamız gerektiğini ilham ediyor. Geçmişten, köhne dünyanın tahakkümünden, maziye dâir bizde ağırlık yapan her tür kayıttan yavaş yavaş arınmamız gerektiğini söylüyor dünya. Yaşamın tazeliği bize bunu fısıldıyor. Böyle olmamak elimizde değil. Bizler de değişiyoruz. Değişirken etrafımızı türlü çeşit bağlarla çervelemediğimizden emin olmamız gerekir. Farkında olalım veya olmayalım, bizi her an akla hayale gelmeyen şekillerde kendine bağlayan bir âlem burası.
Kayıtlara bağlı kalmak ve değişmemek insanın kendisine zulmetmesinden başka bir anlam taşımaz. Geçmiş yaşanmış, tadına varılmış ve ona minnettarlık duyulmuş, bazen de yaşananlardan ötürü pişmanlıklar hissedilmiştir. Ancak bunlar neye yarar! Geçip gittiğimiz şu dünyada aynı idrak seviyesinde yaşamanın, bunda ısrar etmenin bir anlamı var mı?
Hayat bir anlama yolculuğu olduğuna göre geçmişte kalan şeylere anlaşılmış ve öğrenilmiş şeyler olarak bakmaktan başka bir çare gözükmüyor. Dünyanın değeri duyguların tecrübe edilmesinde yatıyor. Eşyanın, hayatın, varlığın kıymeti insana bir tecrübeyi yaşatmasında, ona bir şeyler öğretmesinde gizlidir. Buna göre duygular ve düşünceler değiştikçe değişim kaçınılmaz bir şekilde yaşanır. İçeride ve dışarıda hayata hâkim olan şey değişimdir. Bu aynı zamanda aslında bir okul olan bu dünyada yaşadıklarımızın, hissettiklerimizin ve düşündüklerimizin birer öğrenim kademesi olduğunu da izah etmektedir bize.