Anadolu, yeryüzündeki eşsiz coğrafya. Onda, bir vatanı hissetmek için her şey var. Bunları aşağıda anlatacağım hadiseden sonra düşünmeye başladım.
Konya'da tren istasyonuna doğru yürüyordum. KPSS ile cedelleştiğim 2013'ün ilk ayları olmalı... Akşam saatleriydi. İstasyona yakın bir yaşlı teyze peçete, ıslak mendil filan satıyordu. Minicik bir kız babasının elinden tutmuş, teyzenin yanında geldi. Peçete almak istiyordu. Çocuk, eğilip bozuk parayı teyzenin yere serdiği büyükçe bir mendilin üzerine koyarken teyze "Paran yoksa benden olsun kızım!" dedi... Bu basit cümle nedense beni çok etkiledi... Kızcağız bir şey demedi. Babasının elinden tuttu ve birlikte yürüdüler. Teyzenin o sözünü duyunca içim genişledi. Yüzündeki asil Anadolu insanına has o güzel, derin ve mütevazi ifadeye bakakaldım. Elini öpmek, boynuna sarılmak istedim. Trende giderken içim teyzenin samimiyetinin yaydığı bir huzurla dopdoluydu.
Bu ruhu diri tutmanın yollarını aramalıyız. Biz buyuz. Yardımsever, şefkatli, masum ve daha birçok güzel hasletlerle bezeliyiz. Bunları içimizde yaşattıkça ve onlara muhtaç olduğumuzu duydukça yaşamak daha bir güzel olacak.