Sosyal medyadaki paylaşımlardan özellikle genç nesillerin (Z Kuşağı) Taksim Camii konusuna yabancı olduklarını görüyoruz!. Onlar "Bu konu neden bu kadar abartıldı",
"küçük bir cami, ne önemi var ki" tarzı yorumları görünce bu yazımı (iki bölüm halinde) yazmak zorunda kaldım..
Çünkü yeni nesiller yakın tarihi bilmiyorlar.. Dolayısıyla da olanları doğru şekilde yorumlayamıyorlar..
****
Öncelikle belirtelim ki; 14 Sinagog ve 10 Kilisenin olduğu Pera’da yapılan Taksim Camii bugünün konusu değildir.. Geçmişi 150 yıla kadar uzanan bir ayakta kalma mücadelesinin, İslam olma ve İslam kalma mücadelesinin bir sembolüdür..
Taksim/Beyoğlu bölgesi Osmanlı döneminde Pera olarak adlandırılan ve gayri müslimlerin yaşadığı bir bölgedir..İçkinin ve sefahatin izin verildiği tek bölge olması dolayısıyla da asırlarca fuhşiyatın merkezi olarak kalmıştır..
Osmanlı'nın zayıfladığı dönemlerde adeta kurtarılmış bölge olarak yabancı misyonların, casusların ve türlü oluşumların merkezi haline gelmiştir..
18. yüzyılda Osmanlı-Rus savaşından sonra buraya Ruslar tarafından yaptırılan Ortodoks Kilisesi Müslümanların çok büyük tepkisini çekmiştir..Çünkü bölgede pek çok kilise ve sinagog varken Rusların baskıyla kendi kiliselerini inşa etmeleri bir bağımsızlık meselesi haline dönüşmüştür.. Tüm bu kilise ve sinagoglara alternatif olarak sadece küçük bir cami
(Ağa Camii) bulunması Müslümanların izzetine dokunmuştur.. Bunun üzerine Sultan Abdülhamid tarafından daha o dönemde bölgeye büyük bir cuma camisi yaptırılması planlanmıştır.. Bunu duyan batılı ülkeler Osmanlıyı tehdit etmişler ve bu bölgeyi elbirliğiyle
sahiplenmişlerdir..
****
Cami konusu ikinci defa 1952 yılında rahmetli Adnan Menderes tarafından dile getirilmişse de yine batılıların tehditleriyle geri adım atılmıştır..
Beyoğlu'ndaki levantenlerin, azınlıkların ve gayri müslimlerin 1960'dan sonra bölgeyi tamamen tahliye etmeleri ve yerlerine Müslümanların yerleşmesine rağmen cami yapımı uzun yıllar engel yemeye devam etmiştir..
Sayın Süleyman Demirel(1979) ve rahmetli Turgut Özal (1988) Taksim'e cami önerisine sıcak bakmışsa da kendi dönemlerinde batılıların baskısı ve tehditleriyle; içimizdeki İslam düşmanlarının, sabetayistlerin, dönmelerin tesiriyle geri adım atmışlardır.. Yine Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde ve Erbakan'ın başbakanlığı döneminde gündeme gelmesine rağmen 28 Şubat darbesi nedeniyle cami yapılamamıştır..
Cuma günü devamını yazacağım..
Hayırlı günler diliyorum..