Mübarek Ramazan ayı geldi, televizyonlarımızda iftar ve sahur programları yerini aldı..Çoğu ihlas ve manevi içerikten yoksun magazinselleşmiş bu programlardaki bazı sorulara bakar mısınız Allah aşkına:
“Kulaktaki pamuk, kulak zarı delikse içeri kaçsa orucu bozar mı hocam?!.”
“Oruçluyken saçımı yaptırabilir miyim hocam?!.”
“Krem sürmek orucu bozar mı hocam?!.”
“Rujlu dudağımızı yaladığımızda orucumuz bozulur mu hocam?!.”
“Diş fırçalamak orucu bozar mı hocam?!.”
“Parfüm koklamak orucu bozar mı hocam?!.”
“Göze sürme çekmek orucu bozar mı hocam?!.”
Bu sorular karşısında inanın Zembilli Ali Efendi’nin Zembili’nin ağzı açık kalır, “Fetava”nın sahibi Ebussuud Efendi bile pes edip elini dizine vururdu herhalde!.
****
Sadece orucu değil her şeyi bozacak olan, İftira atmaktan, yalan söylemekten, hırsızlıktan, yetim malı, millet malı, kul hakkı yemekten, rüşvet alıp vermekten, kalp kırmaktan, kadını dövmekten, büyük günahlardan, farzları terketmekten yana bir derdimiz yok ki soran çıkmıyor..
O zaman bir soru da ben sorayım:
“Ter ve ayak kokusu buraya kadar geldi..Murdar ettiler güzelim Ayasofya’yı!.” diyen Hacer Yeni isimli provokatörün sözü mü daha tahrikkardır yoksa özenle seçilen yukarıdaki sorular mı?!.
Aliya İzzet Begoviç der ki:
Medyada, RAMAZAN'larda nisbi olarak artan dini içerikli yayınlar, iftar ve RAMAZAN proğramları, sohbetler, magazin karışık muhabbetler, _medya dünyasının Ramazan'laşmasından_ çok Ramazan'ın medyatikleşmesine sebep olmaktadır!.
Hayırlı cumalar diliyorum..