Gerek eğitim amacıyla, gerekse kültürlü olmak için doğal olarak pek çok kitap okuruz hayatımız boyunca. Gerek isteyerek, gerekse mecburiyet sebebiyle hayatı boyunca bir sürü kitap okumasına rağmen ilahi mesajdan habersizdir pek çok insan. Yıllarca derin araştırmalar yapmış, sayısız kitap makale okumuş ya da yayınlamış kimi ilim insanları vardır. Ama aynı insanlar hayatları boyunca bir kez olsun açıp da “yaratıcımın bana gönderdiği mesaj nedir”, diye ilahi kelamı okumamıştır. Sanki herkesin vardır da kendisinin ihtiyacı yoktur ilahi uyarı ve
mesajlara. Allah'ın varlığına bir şekilde inanan ama bu inancının gereğini yerine getirmeye ihtiyaç duymayan bu gibi kimseler günlük hayatlarında Allah'a da ihtiyaç duymadıklarına inanırlar. Çünkü bu anlayıştaki kişilere göre sahip oldukları her şey kendi bilgi ve becerileri sayesinde edindikleri şeylerdir.
Halbuki insanın önce kendini, sonra da haddini bilmesi ve sahip olduğu her şey için Yaratanına şükretmesi gerekir. ''Sahip olduğunuz her nimet Allah'tandır. Sonra size bir zorluk/keder dokunduğu zaman yalnız O'na yakarırsınız. '' (Nahl/53) İnsan kendini kandırmayı bırakmalı ve sınavı kurallarına göre geçmesi gerektiğini unutmamalıdır. Gerçek kul; kendini yeterli görmekten sakınan, her türlü şirk zincirini parçalayan ve kendini yalnız Allah'a prangalayandır. ''Ey insan! O sonsuz cömertliğin sahibi Kerim Rabbine karşı seni aldatıp gururlu kılan nedir? Rabbin ki seni yarattı, düzgün hale koydu, en güzel ölçülerle şekillendirdi. Dilediği herhangi bir biçimde seni oluşturdu. Hayır, iş sanıldığı gibi değil! Siz dini yalanlıyorsunuz. Ve şu şüphesiz ki, sizin üzerinizde koruyucular-bekçiler var. Çok değerli yazıcılar, yapmakta olduğunuzu bilirler.''
(İnfitar/6) Hayırlı günler diliyorum.