En ufak bir güçlük karşısında derhâl şikayete başlayan biri aslında eğitilmemiştir. Eğitim dediğimiz şey, insanın iradesiyle ilgilidir. İrade ve karakter güçlü olmayınca malûmat dediğimiz bilgi yığınının hiçbir değeri kalmaz.
Hayat, bizi sahip olmadığımız şeyler üzerinden eğitirken sahip olduklarımızla da imtihan eder. Esasen dünya bir okul olma özelliğini de bize böyle göstermektedir.
Şikâyet ıstırabı, acıyı, hüznü çoğaltmaktan başka bir şeye yaramıyor. Yüreğimizdeki sızının dinmesi için yaptığımız konuşmalar çoğu zaman hesabı ve acıyı da geniş zamanlara ve mekanlara yayıyor.
İnsanın kendi içine dönüp bir sabır ve rıza hâli içinde olması büyük bir güçtür. Bu zor bir şeydir, fakat bundan başka bir çaremiz de yoktur. Bu, içimizdeki derin huzura giden çok önemli bir yoldur.
Şikâyet etmek ve sürekli konuşmak bir çözüm yolu değildir. Fakat sessizce düşünmek ve kırmadan dökmeden elimizden geleni yapmak birçok meseleyi derinden çözmek demektir. Sabır ve rıza hâli olduktan sonra çözümsüz meseleler bile insan maneviyatı için bir kazanç kapısıdır.