Yağmur yağıyor. Sesler birikiyor içimde. Düşünceler, duygular birbiri ardınca sökün ediyor. İçimin mahşerine dalıyorum. Neler var diye yokluyorum en kuytu köşeleri. Bir düşünceden ibaret olduğumu anladığımdan beri kalbe gelen her tür fikri ve duyguyu bir yerden sonra kontrol etmem gerektiğini anladım. Yoksa şu yağmur sesinin bende uyandırdığı derin hisler gibi her türden fikrin, hayalin ve duygunun cazibesine kapılıp kaybolmak işten bile değil.
Yeri geliyor, bir damla yağmur suyu beni yutan bir deniz hâline geliyor. Bu hepimizde böyle değil midir! Dâimâ dışa dönük yaşamak yüzünden sanki hâkimiyeti bizim elimizdeymiş gibi içimizi, gönlümüzü, sevgiyi, sevdiklerimizi ihmal etmez miyiz?
İhmal edilmiş bir iç âlemin kontrolünü elde etmek kolay bir iş değildir. Hele günümüzde bir sağanak hâlinde gönlümüze ve zihnimize dolan sosyal medyanın amansız içerikleri içimizi karmakarışık bir yer hâline koyuyor. Halbuki insan içindeki düzene veya karmaşaya göre mutlu ve kederli olabilir.
Bu kadar ihmal edilmiş bir iç âlem bize mutluluk, huzur, insan ilişkilerinde denge verebilir mi? Elbette hayır. Bizler iç dünyamızla yaşayan, hayatı onunla algılayan, hayatı buna göre anlamlandıran, dâima düşünen ve duygulanan varlıklarız. Nasıl olur da yaşamı böylesine kuşatan bir âlemi ihmal eder, sanki o hiç yokmuş gibi davranırız! Günümüzde bu şekilde yaşamanın bedelini hayatımızın hemen her köşesinde görüyor ve hissediyoruz. Her şeyden önce kendimizi, zihnimizi ve gönlümüzü sakin kılmaya, içimizde derinleşmeye, bir an bile olsa her şeyden el etek çekip düşünmeye zaman ayırmalıyız. Böylesine içimize dolan, bununla beraber karmaşadan başka bize pek bir şey veremeyen dış dünyadan sıyrılıp özümüze dönebilmeyi başarmamız gerekir. Aksi hâlde şifa, mutluluk, huzur, bir maksat için kedisine yöneldiğimiz bunca eşya, insan ve olaylar bizi yorup tüketmekten başka bir şeye yaramayacak. Zaman zaman kendimize dönüp "Ben neyi istiyorum?" diye sormalı insan. O zaman belki kalabalığı, maddi refahı, eşyayı, olayları değil de duyguyu ve anlamı aradığımızı sezebiliriz.