Göğün yerle buluştuğu bir göl burası. Işık, bulutları aralayıp yeryüzüne dökülüyor. Sanki gökyüzünde akan nehirler ve bir şelale varmış gibi. Bu durum şimdi yaşadığımız yerin ve şu uçsuz bucaksız göğün bir bütün olduğunu anlatan müstesna vakitlerdir. Abant, bu güzelliği yaşatıyor ve sunuyor bizlere.
Abant'ta zaman benim için derin bir duygu hâlini yaşadığım vakitleri ifade eder. Bugün de bu böyle oldu. Gölün çevresinde gezerken üşüdük fakat gökyüzünden bir şelale gibi göğün yüzeyine dökülen ışığı ve beyaza bürülü ormanları seyretmek de bize bir göz ziyafeti sunuyordu.
Bir köşeye oturup tefekkür etmek ve duyguyu yaşamak üzere çok müsait vakitlerdeydik doğrusu. Etrafında dolaştığımız göl her köşesinde harikulade sürprizler barındırıyordu. Belki de bu, gölün gökyüzüyle buluştuğu müstesna bir zaman dilimiydi. Belki de göl her zaman böyleydi.
Baharda apayrı bir hayatiyetin yeri yurdu olan Abant Gölü, bu kış aylarında kendi içine çekilmiş gibi bir hâle bürünmüştü. Belki de içten içe bahara hazırlanıyordu göl.
Ben yine de gölün üzerindeki ışıklara ve onun kaynağı olan gökyüzüne bağlandım bugün. Seyrettiğim güzellikten uzun müddet gözlerimi alamadım. Doğada çok derin anlamlar gizli. Abant, sessiz sedasız bunu söylüyordu. İfadeye bürünmesi belki zordu bunların. Yine de bu muhteşem manzarayı bugün satırlarla tespit etmek istedim.