Yedi düvel taarruzda..Yedi düvel yüklendikçe yükleniyor.. Milyonlarca kurşun her türlü ihtimalleri hiçe sayıp yağmur gibi kah havada süzülüyor, kah çarpışıyor!. Vuruşup şehit olmayı bekleyen mehmetçik, topraklarına namahrem ayakları bastırmamak için canını ortaya, tertemiz alnını toprağa koyuyor.. Şehidlerin yerine yenileri geliyor.. onlar da canlarını feda ediyor.. Yenileri geliyor yine, yine canlar gidiyor.. Kalanlar ise asla eskisi gibi değil..Belki kolsuz, belki bacaksız, belki gözsüz..Kum gibi sırtlanlar uzaklardan gelip azmetmiş öldürmeye ve Masada almayı beceremediklerini, çanakkale topraklarında almaya.. Ortada vahşetin dik âlâsı!.Silahlar kan kusuyor..Bombalar sadece kulakları değil, ruhları bile sağır ediyor..Yanan askerler geceyi karartıyor.. Ölüm kusan yerler, gökler kan kırmızı..
****
Hepsi şanlı, hepsi yiğit.. Tek bir hilal uğruna batan güneş olduklarını bilerek, onlardan sonra gelecek evlatlarına, torunlarına ana olacak bir vatan bırakma gayreti içerisindeler..
Kimi sevdiğinden uzak ve bir daha onu göremeyeceğinden emin; kimi ailesine bir daha kavuşamayacağını adı gibi biliyor; kimi ise her nefis gibi ölümü kısa bir süre sonra tadacağının bilincinde.. Bir dakika, bir saat ya da birkaç gün içinde kesinlikle vatan için öleceğini bilmek ne şanlı bir duygu.. 270.000 şehid, kanla sulanan topraklar, ölüm püskürten yerler.. Her birinin dili olsa da konuşsa, anlatsa!.Yalnız vücutlarıyla, canlarıyla nasıl düşman karşısında durduklarını söyleseler.. Metal kurşunların, ölümle yaşam arasındaki çizgiden bir adım ileri atıldığında artık can yakmadığını dile getirebilseler..Anlatsalar, açıklasalar da bilsek, öğrensek, utansak fakat biz bilemedik.. Keşke hiç olmazsa utanacak yüzümüz olsa!.Biz göremedik.. Biz unuttuk..Ruhları şad olsun…
Mega yatırımlarımızdan Çanakkale köprüsü milletimize hayırlı olsun.. Devlete millete hizmet edenleri ayakta alkışlıyorum.. Yapılanları yıkacağını söyleyenleri de lanetle kınıyorum..