Üzülerek ifade etmeliyim ki; ülkemizde birçok insan dinden, imandan, camiden soğumuş, nefret eder hale gelmişler. Bunun suçlusu kim?
“Tüysüz yetim hakkı “diyoruz.
Beytülmal-ı babamızın malı gibi kullanıyoruz. Elbette ki istisnalar kaideyi bozmaz. Nice garibin, yetimin, dulun, fakirin, fukaranın haklarına el uzatıyoruz!.
Başörtüsü serbest nutukları atarken, neden hacı efendilerin, hoca efendilerin kızları açık saçık; çırılçıplak?
Sokaktaki kızlarımızın kaç tanesi Nene Hatun’a benziyor, siz söyleyin?!
Dünün mücahitleri bugünün müteahhitleri değil mi?!
Neden 3. Haccına 15. Umresine giden hacı efendinin evinde namaz kılanlar sadece dede ile nine? Oğlanlar, gelinler, kızlar, torunlar neden Müslüman gibi giyinip davranmazlar?!
Bu durum hacı babayı, hacı nineyi neden rahatsız etmez?.
Sözde başını kapattığı halde vücut hatlarını belli eden dar pantolonlar giyip, altındaki lüks arabalarla orada burada eğlenen çocuklarımız neyin nesi Allah aşkına? Hangi felaketlerin habercisi bunlar?
Hani bir atasözümüz var: “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı.!” Sözlerimiz neden karşı tarafa tesir etmiyor?
Ülkemizde Cuma günleri, mübarek gecelerde camiler boş. Sohbet eden vaizler yok. İmamların birçoğu cemaat sünnetleri kıldıktan sonra camilere geliyor..Haa bu arada hiçbir kimse benim için “Hocam siz camiye ezandan 15 dakika önce geldiniz!” diyemez. Çünkü ben istisnasız 20-30 dakika önce geldim.! Diyanet İşleri Başkanlığı neden ülke çapında samimi bir hizmet kampanyası başlatmaz? Neden ehliyetli emekli tüm din görevlilerini hizmete çağırmaz?.
Mesela ben.. Türkiye ve Avrupa’nın hemen hemen her kentinde konferanslar vermiş, yine keza okullarımızdaki yürekli idarecilerimizin davetiyle öğrencilerimize konferanslar vermiş emekli bir Din Görevlisi olarak konuşma tekniklerinin uzmanlığını yapmış Hitabet ve Diksiyon Öğretmeniyim, DKD, NLP uzmanıyım, Evlilik öncesi Aile ve Sosyal Hayat Danışmanıyım, Terapistim, Gazeteci ve Yazarım. Kapalı Ağır Ceza evlerinde ve yetiştirme yurtlarında beş kuruş ücret almadan Din dersleri vermişim yıllarca. Uluslararası İnsani Yardım Derneklerinde yöneticiyim. Daha fazlasını yazmak istemiyorum. Demem o ki; benim gibi tecrübeli pek çok arkadaşım var. Devletimiz bizim gibi arkadaşlara gelin dese hiçbir arkadaşımız hayır demez, aksine seve seve kabul eder. Yükümüz çok ağır. Vebalimiz de büyük!. Bir gün hepimiz mutlaka hesaba çekileceğiz. Gelin ocu, bucu, şucu demeden bütün nifakları kaldırarak, tam bir birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde elimizden geldiği kadarı ile İslam’a hep birlikte hizmet etmeye çalışalım.
Hayırlı cumalar diliyorum.
27 ARALIK 2024 CUMA