Keçi ısırmış (!) dağa küsmüş, dağın haberi yok! Terör tehdidi ile 9 ülke Büyükelçisi Amerika’nın emriyle dükkanlarını kapatıp defolup gitmişler; çok da tınn! Anadili gibi Türkçe bilen, ABD’nin Türkiye görevlilerinden Henri Barkey son yazısında; “Türkiye’nin Dönüm Noktası: Erdoğan İktidarda Kalmak İçin Ne Yapacak?” başlığını taşıyor. Barkey, şöyle diyor: “Rusya ile samimi ilişkilerini sürdürdü.” “İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini engellemekle tehdit etti.” “ABD’nin Suriyeli Kürt müttefiklerine karşı bir kara işgalini gündeme getirdi.”“AB ile ilişkilerde soğukluğu devam ettirdi.“Yunanistan’a yönelik yeni tehditlerde bulundu.” “Rusya’nın arabuluculuğunda Şam rejimiyle yakınlaşmaya başladı.”Türkiye’nin “Amerika'nın uyarılarına aldırmadan Moskova'nın Batı yaptırımlarından kaçmasına ve bunların Rus ekonomisine verdiği zararı hafifletmesine yardımcı olduğunu” söyleyen Barkey, Türkiye ve Rusya’nın çıkarlarının pek çok cephede “iç içe geçtiğini”, bu siyasetlerin her iki ülkeye de fayda getirdiğini belirtiyor. Barkey, bu siyasetler Atlantik merkezlerinde rahatsızlık yaratsa da “Batı’ya kafa tutmanın halkta popüler olduğunu” söylüyor. Özellikle ekonomi alanında ciddi zorluklarla uğraşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İçerideki havayı değiştirmek için Batı ile dışarıda kriz üretmeye çalışabileceğini” ileri süren Barkey, devamında şunları kaydediyor: “Avrupa ve ABD, olası zararı en aza indirmek için böyle bir gelişmeye hazırlıklı olmalı ve buna karşı koyacak bir stratejiye sahip olmalıdır. Türkiye, Batı etkisinden uzaklaşmasına izin verilemeyecek kadar önemli bir ülkedir.”
“Önümüzdeki seçimler sıradan bir seçim değil; Erdoğan'ın tarihteki yerini belirleyecek.” diyen Barkey, Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yeniden iktidar olmak için “her şeyi yapmaya hazır olduğunu” ve “Batı’ya karşı giderek daha hırçın ve fevri hale geldiğini” ileri sürüyor. “ABD ve Avrupalı müttefiklerinin, Türkiye'den beklenmedik hamleler gelmesi ihtimaline karşı hazırlık yapmaya başlamaları gerekiyor.” diyen Barkey, Erdoğan’ın “olası hamlelerini” sıralarken, aslında ABD’nin Türkiye’yi “silahlı müdahaleyle” tehdit ettiği üç cepheyi açıklıyor:“Ege ve Akdeniz’de Yunanistan’la ‘kazara’ da olsa küçük çaplı bir çatışma”, “Suriye’nin kuzeyinde ABD’yle bir çatışma”, “Kıbrıs’ın Türk kesimindeki statükonun
değiştirilmesi.” Barkey, Kıbrıs’ta atılacak bir adımın, diğerlerinden “daha dramatik” olacağını da belirtiyor. “Erdoğan risk almayı seven biri ama ABD'den gelecek ve bir hesaplaşma yaratmayı seçmesi halinde karşılaşacağı sonuçları özetleyen net bir mesajı görmezden gelmekte zorlanacaktır.” Barkey, bu yazısıyla Erdoğan yönetimine “devr-i sabık” yaratma sopası gösteriyor. Barkey’in makalesinde Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “samimi ve çalışkan” olmasına rağmen, “hem karizma eksikliğinden muzdarip hem de modası geçmiş göründüğünü” söylüyor. Erdoğan’ı koltuğundan indirebilecek en güçlü adayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu söyleyen Barkey, Erdoğan’ın “uydurma suçlamalarla” İmamoğlu’nu adaylıktan men ederek “Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmasını zorladığını” iddia ediyor. Şimdi Barkey’in bu yazısından korkanlar, ürkenler olacak. İçimizde bu senaryoyu destekleyen binlerce hain olacak. Ağzının suyunu akıtmaya başlayanlar olacak. Her altı ayda bir hükümetlerin değişmesine hasret kalanlar olacak. Bidon’ın iktidar olduğu gün Türkiye ile ilgili söylediği sözleri de unutmadık Bay Barkey! Geçti Bor’un pazarı sür eşşeklerini Niğde’ye Bay Barkey!
Pis ellerinizi çekin üzerimizden..