Sanki mecburmuşum gibi FETÖ hakkında neden yazı yazmamışım! Memleketimin çok daha önemli sorunları varken ben vaktinizi almamak için yazmadım. Ama insanları anlamaya çalışıyorum hala, bunca yaşıma rağmen.! Memlekette en geçerli meslek sanırım etiketçilik olmaya devam ediyor. FETÖ ile ilgili yazı yazmadığım için “acaba” diyenlerden daha çok “FETÖ” cü olabileceğim yönünde düşünenler var. Tatmin olacaksanız alın size bir FETÖ yazısı..Bir sümüklü olarak doğdu ve zamanı gelince Koçluk yapan Kasım Gülek’in rehberliğinde Türkiye’nin en zenginlerinin konaklarında ağırlandı ve bu ağırlanmanın öncesinde mi sonrasında mı Bahailiğin merkezi olan bir serhat ilimizde müftüsüyle buluştu ve tabutuna konan işaretlerden anlıyoruz ki üç dini birleştiren bir Bahai peygamberi olarak tabutuyla birlikte çukuruna bırakıldı ve sevdiklerine kavuştu!
Ve geride, şefaat edeceği milyonlarca kul bırakarak!. Evet, dünün müftü oğlu müftüsünün de katıldığı Bahai peygamberin cenaze töreninde, içimizdeki bazı garibanların hayıflandığı gibi, ‘helallik alınmadı.’ Size şunu söyleyeyim; bizim gibi kullardan helallik istenir, peygamberden (!) değil.! Adam üç dinin Bahai peygamberi olarak gömüldü.
Kullar, ilah olduğuna inandıkları birisi için kullardan helallik istemezler elbet! Yıllar öncesinde katıldığım bir canlı yayın sonrası sohbet sırasında konuşan bir genç kardeşimiz, delikanlı bir Feto kulu ile konuşmasını anlattı.
Delikanlı Feto kuluna der ki:
Feto orada kalsın ve tövbe etsin!
Feto kulu bu söze isyan eder:
“Nasıl olur? Niye tevbe etsin?Onun günahı yok ki!”
Evet!. Feto kullarının ilahlarına bakışı işte böyle…Hal böyle olunca: Kulların ilahlarından helallik istemeleri elbet olmazdı ve olmadı da.! Eli boş gönlü hoş insanlara diyorum ki; herkes önündeki işine baksın. Etiketçiliği bırakın. Varsa milletin devletin yararına olan bir özelliğiniz onu gösterin. Yoksa gölge etmeyin.
İla cehenneme zümera!
Hayırlı cumalar diliyorum.
08 KASIM 2024 CUMA