Halk ve yönetim olarak biz nerede yanlış yapıyoruz?
Cemaatlerin lüks, israf, konfor ve rehavet içinde basına ve sosyal medyaya yansıyan görüntüleri, vefat haberlerinin sonrasında meydana gelen başa geçme/liderlik sorunu dikkat çekici hâle getirilmiştir.
Ayet ve hadislere dayanan “Sade Hayat” hayat tarzımız olmalıydı. “Allah verdiği nimetleri kulunun üzerinde görmek ister” Hadis-i Şerifin yanlış anlamlandırılması, bencillik, üstünlük, gurur ve kibrin oluşmasının vesilesi olmuştur. Mümin önce “kul”dur. Müslüman sadece Allah’ın rızasını kazanmak için yaşar.
Allah’ın rızasını ihmal edenler; dünyayı da hayatı da imha ederler.
Genel olarak yaşadığımız ahlak fecaatinin farkında bile değiliz. Müslümanların imrenilen bir tarihi geçmişleri olmasaydı şu andaki halimize bakarak kimse İslam’ın iyi ve insani bir din olduğunu iddia edemezdi. Yine de Müslümanların bunca perişanlığına rağmen ve özellikle de Gazze’den sonra İslam’ın; ileri ülkelerin’ merkezlerinde bile yükseliyor olması onun böyle bir nizam olduğunu ispata yeter ama bizim Allah’ın istediği gibi kullar olmadığımız da açıktır. Dini, Kur’an-ı Kerim’i öğrenme gayreti göstermeyen, onunla amel etmeye çalışmayan, mânâsı üzerinde düşünmeyen, kafa yormayan, dindarlık; mümin kimliğini, mümin şahsiyetini sosyal hayata taşımayan dindarlık olur. Namazın her rek’atında okuduğu Fatiha’da “Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım isteriz” deyip, daha namazdan çıkar çıkmaz tam tersini yapan bir dindar çıkar. Kendi sorumluluğunu yüklenecek bir hoca, bir üstad, bir mürşit, bir şeyh, bir imam arayan dindar tipi çıkar. Salih amel işlemeden, Allah yolunda cihad etmeden, grup, fırka taassubuyla ‘din kardeşliği’ hissiyatını kaybeden, ‘Ümmeti Muhammed’in derdiyle dertlenmeyen, ‘mânevi egoist’ tipler, bağlı olduğu hocasının şefaatıyla kurtulacağına inanır.
Başkalarının sırtında cennete girmek için planlar yapan bir dindar tipi çıkar. Benim mezhebim, meşrebim ya da üstadım böyle diyor, o halde doğru olan budur şeklindeki düşünce hatadır, yanlıştır.
Bunlar ilim konusu değil iman konusu haline gelmiştir, getirilmiştir.
Hayırlı cumalar diliyorum.
24 MAYIS 2024 CUMA