Türkiye’de bir grup, zaman zaman “Diyanet kapatılsın” kampanyasındalar. Sanki imamlar onların işlerine karışıp kazançlarına engel oluyor. Diyanet kapatılsın diyenler Müslüman değil. Hatta Türk de değil. Kripto..Ya Yahudi, ya Rum, ya Ermeni, ya başka bir mezhep mensubu.! Asla Müslüman değil. Bunları Allah aşkına yakından takip edin; bunlar taharetsiz, abdestsiz, namazsız, nursuz kimselerdir. Bunlar Türk Devletinin dirliğini istemiyor. En hassas yerlerinde bir karışıklık olsun. Türkiye parçalansın, bölünsün!. İstedikleri bu.. Bunlar güçsüz bir ülkeden nemalanıyorlar. Çünkü ithalatçı bunlar. Türkiye ona bölünse ithalatı onlar yapar. Türkiye güçlenirse bunların ithal ettiği malları üretirse daha yüzlerine kim bakar? Diyanet neden kapatılsın? Narin’i öldürenler Diyanet’in emriyle mi bu çocuğa kıydılar?! Taksi şoförünü öldüren, caminin ön safında beş vakit namazını kılan adam mıydı?! İki kızın başını kesen talimatları bir imamdan mı almıştı?! Sokakta bir kıza saldıran ırz düşmanları her gün yakındaki cami imamının dersine mi katılıyorlardı?! Diyanet kapatılmalıdır öyle mi?!Askerimize şehit olma duygusunu veren, anlatan, bu hususta hutbeler okuyup vaazlar veren Diyanet’tir, bunun için kapatılmalıdır.! Ama onlara göre askerlerimiz Atatürk İlke ve İnkılapları uğruna ölmelidir.!Çünkü onlara göre askerlerimiz, Peygamber ocağının şerefli neferleri, Türk milletinin şanlı askeri değil sadece Mustafa Kemal’in askerleri olmalı.! Şehitlik İslami bir kavramdır. Ölenlere “mort oldu” mu denilmelidir, onlara göre?!. Diyanet kapatılmalıdır.!Her yıl milyarlarca liralık öşür, zekât, sadaka, infak, karzı hasen, kurban eti muhtaç olanlara iletilmektedir. Bu ibadeti yapanlar bu şevki Atatürkçü Düşünce Derneğinden değil camilerden almaktadır. Böylece milyonlarca insanın eline üç-beş kuruş para geçmekte, kursağına kurban eti girmektedir. Türkiye’nin dışına taşan bu hareket özellikle Afrika’da milyonlara ulaşmaktadır. Ama bu, Diyanet kapatılsın diyen o çevreleri rahatsız ediyor. Çünkü onlar istiyor ki, dünya kendilerine avuç açsın; onlar da dünya insanlığını köleleştirsin. Hayır! Bugünkü sistem güzeldir. Bir ayet ve bir hadisle başlayan hutbeler, hiçbir grubun tarafı olmayan konuşmalar eksiklerine rağmen mevcudun en iyisidir. Diyanet kapatılsın diyenler, aslında, laiklik dinsizlik diyenlerdir. Çünkü onlar laikliğin “din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olması” tanımını bile kabul etmiyor. Bu hususta sızlanması gereken biziz. Çünkü laiklik bize göre dinsiz bir devlet yapısına işaret eder. Kur’an’ı toplumun dışına iten hiçbir proje Müslümanı memnun etmez. Bu çevreler Türkiye’nin tamamen dinsiz olmasını ama kendi inançlarının devem etmesini isterler. Kendi inançları da ya ateizmdir ya da mahalli inançları neyse o. Vesselam.
Hayırlı günler diliyorum.
25 KASIM 2024 PAZARTESİ
Öğretmen ataması yapılmazken zaten şaibeli olan tarikatlardan öğretici görevlendirilmesi, atamalardaki haksızlıkların üzerine gidilmemesi, yaşanan elim olaylara araştırma komisyonu kurulmasını reddedip olayların üstünün kapatılması. Vakıfların ve tarikatların başıboş gibi hareket etmesine devletin ses çıkarmayıp Diyanetin de içinde bulunduğu bu gibi olumsuzlukları eleştirenlere zulmetmesi hepsi insanların sabrını yok etmekte dolayısıyla islami çizgide hareket etmeyip hakkaniyetli davranmayan başta Diyenetin kapatılması tepkisini dindar müslüman da dile getirmektedir haklı olarak. Dini islam hakkaniyetli olmayı, şükretmeyi, dini vecibeleri yerine getirmeyi sadece fakir fukaraya mı emrediyor. Ahlaksız dindarlığı da varlıklıya mı?
Bunun debebi biraz da iradenin aldığı kararlar değil midir? Öğretim alanında insanlar kıvranırken, milletin vergilerini bir güruha peşkeş çekerken düşük gelirliyi açlığa yokluğa mahkum ederken, milletvekilliği meslekmiş gibi en yüksekten emekli maaşıyla birlikte çift yada üçbeş maaşı hak görenler, MEB 'na düşük bütçe, Bakanlığı bile olmayan Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılan büyük bütçe ile başkanın, karısının ve başkanlığın Lüks ve Şatafatlı debdebeyi milletin gözüne sokması reva mı? Liyakatli devlet yöneticilerinin bile almadığı ücreti yeni atanan imama layık görmeleri ve Diyanetin bu kadar adaletsizliği eleştirmesi gerekirken fakir fukaraya şükredin demesi bu insanlara "küfredin" der gibi gelmez mi? Bu adaletsizlikler milleti dinden, imandan soğuttu. Ödeneklerin nereye harcandığının açıklanmaması, İngilteredeki cami nin ingiliz vakfına ait arsaya yapılması, yönetimin ingiliz vakfı olması ve diyanetin bu vakfa milyon dolar bağış yapması, devlet kurumlarının tarikatlara bağış yapması