Stres yüklü herkes. Kaygı, korku, üzüntü, utanç, hayal kırıklığı..Ve, tüm bunların bodyguard’ı olarak tanımladığımız öfke.. Neden böyle peki? Çünkü, en görünür olan o. İfadesi en kolay olan o.. Öfke.. Kolay mı hayal kırıklığına uğradım demek? Utandım demek? Kızmak, öfkelenmek ise tüm allta kalan duyguların en sıklıkla ifade edilen hali..Duygu yönetiminde zorlandığımız günlerde, kök nedenleri çözmese de, sonradan üzüleceğimiz sonuçlarla uğraşmamak için benim titizlikle üzerinde durduğum ve dostlarıma ısrarla tavsiye ettiğim ve herkesin bilmesi gereken 90 Saniye Kuralı var..Her öfkelendiğimizde o anki durumuza koymamız gereken bir S.. Yani bir duraksama.. Frene basma durumu.. Dünyaca ünlü Nörolog Dr. Jill Bolte Taylor'a göre, “duygularımızı fiziksel olarak hissetme süremiz sadece 90 saniye. 90 saniyeden sonrasını devam ettiren biziz!. Düşüncelerimizle o duyguyu aktif halde tutmaya biz devam ediyoruz. Stres hormonlarının sisteminizi boşaltması ve temizlemesi 90 saniyeden fazla sürmez. Mesela, bir duruma tepki olarak öfke hissettiğinizde, adrenalin vücudunuza 90 saniye boyunca hücum eder ve sonra geçer. Ancak çoğumuz için duygusal tepki, 90 saniyelik süre geçtikten çok sonra da devam eder. Bunun nedeni düşüncelerimiz, duygularımız ve beyin kimyamız arasındaki bağlantıdır. Vücudumuz, ancak düşüncelerimizi başlangıçta hissettiğimiz o duyguyu harekete geçiren her şeyden uzaklaştırabilirsek, 90 saniye sonra stres hormonu üretmeyi durdurur. Bu nedenle 90 saniye boyunca beklemek, bizi uzun vadede istemediğimiz duygulardan kurtarmaya yardımcı olur." diyor. Bu kolay mı peki?! Denediğim bir yöntem. Herşey gibi alışkanlık haline gelmeden önce bol pratiğe ihtiyaç var. Tepki vermeden önce 90 saniye S (es) vermek, bana iyi geliyor. Şimdi size sorayım; Öfkelendiğinizde, tepki vermeden önce, bu meşhur 90 saniyeyi nasıl geçirebilirsiniz?
Herkesin cevabı farklı elbette.
Hayırlı cumalar diliyorum.
18 EKİM 2024 CUMA