Aslında bu bir spor ve futbol yazısıdır. Ona geçmeden önce şu meşhur ‘Kral Çıplak’ hikayesini kısaca hatırlayalım:
Bir ülkenin kralı varmış. Bu kral kötü bir insan değilmiş ama ülkenin sorunlarıyla hiç ilgilenmez, devamlı süslenip püslenmekle ve kendine yeni kıyafetler yaptırmakla meşgul olurmuş. Halk elbette bu durumdan hiç memnun değilmiş. Günlerden bir gün kral, ülkenin en iyi terzilerini saraya çağıran bir ferman yayınlamış.
Gelen terzilerden bir tanesi, krala dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kumaştan özel bir kıyafet dikeceğini söylemiş. Günler geçmiş ve terzi yeni diktiği kıyafetle gelmiş. Terzi kralı güzelce giydirmiş ve aynanın karşısına geçirmiş. Kral, üzerinde tek bir kumaş bile olmadığını görünce terzinin kendisiyle dalga geçtiğini düşünüp hiddetle bağırmış. Terzi ise kibar bir şekilde bu kumaşı yalnızca akıllı kişilerin göreceğini söylemiş.
Kral kendisinin akılsız olduğunun düşünülmesini istemediği için terziye bol bol altın verip göndermiş. Etrafındaki herkes, görmedikleri kıyafetin ne kadar harika olduğunu söylüyormuş. Kral, yalnızca akıllıların gördüğü kıyafetini giyerek halkın arasına karışmış. Herkes kralın halini görüyormuş ama korkudan sesini çıkaramıyormuş. Derken bir çocuk çıkmış ve kralı gösterek ‘Aa, kral çıplak, çıplak!’ diye bağırmış. Herkes kahkahalar atmaya başlayınca kral utana sıkıla koşa koşa sarayına dönmüş.
Bu hikayedeki kralın çıplaklığını bir çocuk cesurca haykırıyor, bizde de futbolda geçtiğimiz hafta sonu eski hakem ve şimdi ki spor yorumcuları, TFF- MHK özelinde haykırdılar futboldaki kralların çıplaklığını. Birçok iddialarda bulundular, şahitler, yer mekan gösterdiler, mahkemeye verin diye rest çektiler tabir-i caizse. Yalnız muhataplardan ne bir açıklama ne bir canlı yayına bağlanma veya bir tekzib. Atalar demişler ki, sükut ikrardandır. Bunların sükutu da ikrardır. Suçüstü yakalandılar emek hırsızları, manipülasyoncular. Türkiye’de futbolu bitirdiler, Türk futbolunun marka değeri kalmadı. Hakemlere, fanatik derecede bağlı oldukları takımları lehine maç yönettiren bu basiretsiz şahıslar, milyonlarca insanın hakkını nerede nasıl ödeyecekler. Hiç mi Allah korkunuz yok, ahiret inancınız da mı yok. Bir futbol seyircisi olarak bunlara zerre kadar hakkımı helal etmiyorum. Siz de helal etmeyin en azından ahrette cezasını çeksinler. A takımı B takımı C takımı önemli değil, takımlar sahada oynadıkları oyunun hakkını alsınlar, Hakemler sonuca tesir etmesin, hakemleri sonuca tesir ettirenler kim? Elbette ki TFF yöneticileri ve MHK yöneticileri. Hepsi değil elbette ki ama etkili ve yetkili olanlar bu manipülasyonlarda başrolde. Şimdi ki TFF Başkanı, Gaziantepspor Başkanı iken, kaleci Günay Güvenç İle birlikte üç futbolcunun kendi takımları lehine veya aleyhine oynadıkları yasadışı bahis olayını örtbas etmişti. O zamanlar Ege Tv de yaptığımız Spora Alternatif Bakış programında bu olayı uzun uzun anlatıp ispat etmiştim. O zaman da söz hakkını kullanmaları için davet etmiştim yine kapı duvardı tabir-i caizse. Yasadışı bahis şikesine göz yuman o zamanın kulüp başkanı şimdinin TFF Başkanı. Ne beklersiniz Türk futbolundan, hakemleri ciddi isimlerce bahis oynamakla itham ediliyor. Oradan da bir açıklama yok. Türk Milli Takımını yabancı teknik direktörler eliyle rezil ediyor işbirlikçisi Hamit altıntop ile birlikte. Türk teknik direktörleri , TFF Başkanı tarafından yetersiz gösteriliyor. Sanki Stefan Kuntz çok yeterli, yeterli ise neden görevden aldınız? Kuntz’a ne kadar tazminat ödediniz açıklar mısınız? Sergen Yalçın’lar, Aykut Kocaman’lar, Abdullah Avcı’lar.. neden düşünülmez? TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve MHK Başkanı Ahmet İbanoğlu istifa etmedikten sonra bu şaibelerin üstü örtülmez, tekrar yüksek sesle; Büyükekşi ve İbanoğlu istifa..
Lokman ÖZKUL
Spor Yazarı ve Yorumcu