Pazartesi akşamı, Ankaragücü-Rizespor maçından sonra çok elim bir hadise yaşandı. Ankaragücü Kulüp Başkanı Faruk koca maç sonunda, maçın hakemi Halil Umut Meler’i önce gözüne doğru yumrukla darp ederek, arkasından da iki yancısıyla birlikte yerde tekmeledi. İnsanlık dışı bu durumu şiddetli bir şekilde kınıyoruz. Sorumlular adalet önünde hesap verecek ve cezalarını çekeceklerdir. Buralara nerelerden gelindi, şimdi ona bakalım: Bütün bu sorunlara, hakemlerle ilgili kötü yönetimlere gözünü kapayan TFF ve MHK Başkanları işin vahametini görmek yerine, iyi niyetli uyarıları dikkate almayarak, ağzını açana ceza, gak diyene ceza guk diyene ceza diyerek sorunlara gözlerini kapayarak bu duruma zemin hazırladılar diyebiliriz. Her hafta kötü hakem yönetimleri olamaz. Oluyorsa işin içinde iş var demektir. Daha alt liglerde neler oluyor, onlara bakılsın, 36. dakika skandalı soruşturulmadı bile. VAR ın olduğu bir sistemde hakemlerin kolay kolay hata yapması mümkün değil arada istisnalar olabilir. Tabii bütün bu kötü hakem yönetimleri hiçbir şekilde şiddetin karşılığı değildir. İnsanlar tepki gösterecekse bunu demokratik yollardan açıklamalarla, legal protesto yöntemleriyle gerçekleştirebilir. Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu maalesef çok kötü bir şekilde yönetiliyor daha doğrusu yönetilemiyor. İşinin ehli olmayan iki insan birisi ayakkabı imalatçılığından geçme, Gaziantep Futbol Kulübü Başkanı iken kendi takımları aleyhine illegal bahis oynayan üç futbolcusuna sahip çıkarak bir nevi bu bahisi normalmiş gibi gösteren, bizim televizyonda yapmış olduğumuz programda uzun uzun anlattığımız ve ispat ettiğimiz gibi bu rezalete göz yuman hatta bir nevi yol veren
Federasyon Başkanı.Dün yaşanan böyle bir elim olaydan sonra dahi pişkin pişkin davranan, herkese sallayıp, kendine, yönetimine, MHK’ye tek cümle etmeden herkesi suçlayan şahıs. Yahu sen değil misin, Ali Palabıyık’ı odaya çekip, “maçlardaki hataları kasıtlı yapıyorsun, beni koltuğumdan göndermeye çalışıyorsun” diyen. Sen değil misin bir kulübe o hakemin hakemliğini bitireceğim bir daha maç alamayacak diyen. Bu zihniyette federasyon başkanı olursa, aynı masada oturduğu kulüp başkanı da gider hakemi yumruklar, tekmeler. Şiddeti asla tasvip etmemekle birlikte, futbolu nereye getirdiği ve götürdüğü apaçık olan bu şahıs ve ekibi bir an önce Türk futbolunun yakasından düşmelidir. Kulüp Başkanlarına parmak sallayan, yapılan uyarıları zerre kadar dikkate almayan, yine aynı statta Beşiktaş'ın eski futbolcusu Josef de Souza’nın hakeme yönelik bir holiganı engellemeye çalışırken kendisinin haksız bir şekilde oyundan atılması üzerine ‘’Bir oyuncuyu öldürdükleri gün veya en sevdiği şeyi yapmasını engelleyerek sakat bıraktıkları gün, ya da bir hakeme saldırdıkları gün beni hatırlayacaksınız" demişti. Evet acı bir şekilde hatırladık Josef. İyi niyetle yapılan bu uyarıdan sonra anlamayı bırakın bu olayın faili kulüp başkanı Faruk Koca’ya, bu Mehmet Büyükekşi denilen zat Fair Play ödülü vermişti. Büyükekşi sana zerre kadar saygım yok, makam ayrı.Hakemlik tecrübesi olmayan, bir iki tane maç yönetmişse ancak yönetmiş olan hakem camiasının dahi tanımadığı yancı Ahmet İbanoğlu’nu da al ve bu futbolun yakasından düş. Hala Türk futbolunun marka değerinden bahsediyor utanmadan birden. Futbolun marka değeri mi kaldı, sayenizde bütün dünyaya rezil olduk. O statın güvenliği sizlerden sorulur, senin saha komiserin ne iş yapıyor orada. Adamlar tribünden koşa koşa geliyorlar ve kimse bunlara engel olmuyor. Niyetleri zaten belli. 2032 Avrupa Şampiyonası’nın Türkiye'den alınması bile konuşuluyor o kadar lobi yap o kadar girişimde bulun, sizin bir hakemi koruyamamanız yüzünden bu rezaleti yaşayalım yakışıyor mu bu ülkeye. Koruyamıyorsanız bırakıp gideceksiniz, düşeceksiniz bu insanların yakasından. Toplantıdan sonra bir de çıkmış müsamere çocukları gibi açıklama yapıyor, çocuklar bile bundan daha iyi konuşur. Son derece şeytani bir konuşma. Hala daha her şeyi ben yaparım ben ederim şampiyonu da ben belirlerim, küme düşecekleri de ben belirlerim kısacası her şeyi ben yaparım edasında. Hiçbir şey yapamazsın Büyükekşi ve yancın İbanoğlu. Kim hak ediyorsa o şampiyon olacak kimler hak ediyorsa onlar düşecek. Sen kim oluyorsun Türk futbolunun kaderini belirlemek senin tekelinde mi. Sana zerre kadar saygı duymuyorum, Türkiye'nin en az %90'ı da sana saygı duymuyor bak onun için siz diye hitap etmiyorum. Çünkü bu hitap bile sana fazla. Biliyorum yancın ile birlikte istifa etmeyeceksiniz çünkü utanma duygunuzu kaybetmişsiniz. Onun için görevden azledilmeniz gerekiyor. Bu da yönetiminizin çok kötü olduğu ve Türk futbolunun menfaati için. Siyaset spora karışmasın diyoruz ama bu durumda karışmalı çünkü Türk futbolunun geleceği çok büyük tehlike altında. Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Spor Bakanım; acilen istifa etmiyorlarsa görevden azletmelisiniz. Sayın İçişleri Bakanım Ali Yerlikaya; bu zatın bağlantıları konusunda da bir inceleme soruşturma yaptırırsanız ortaya bir takım bulgular çıkacaktır. Bizim burada ifade edemediğimiz, arkasındaki bir takım farklı bağlantılara güveniyor ki bu kadar pervasız hareket edebiliyor. Acilen bu iki şahıs isitifaya davet edilmeli, etmiyorlarsa da görevlerinden azledilmeliler. Sayın Halil Umut Meler’e de en içten dileklerimle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah böyle elim hadiseler bir daha yaşanmaz..
Lokman ÖZKUL
Spor Yazarı ve Yorumcu