Akşam ezanı okunmuştu. Okuldan çıktık. Akşamüzeri Gerede’nin o muhteşem havası beni cezbediyor. Derinden etkiliyor. Gerede sanki bir mekân değil de bir şahsiyet oluyor sanki. Bana neler söylemiyor!
Gerede’yi bu akşamlarda; uzun asırlar boyunca hiç konuşmamış, kimseyle dertleşmemiş, içini dökmemiş birisinin kendisine bir dost bulunca kalbinde beliren o dost sıcaklığıyla beraber hissediyorum.
Gerede akşamlarında gönlüme çok tatlı hisler yayılıyor. Burada beni bu kadar cezbeden ne var, doğrusu onu da tam bilemiyorum. Hoş, bilsem ne olacak ki! Bir bilinmezliğin ardından bana derin ve huzur dolu vakitler sunan şu güzelim memleketi doya doya yaşıyorum.
İçimdeki o derin huzur hâlini bir başkası bir an hissetse, sanki bendeki esrarlı hâle vâkıf olacakmış gibi sakınıyorum bu huzuru. Kıymetini biliyorum. Gerede akşamlarını, o huzur dolu vakitleri, lacivert gökyüzünü, sükûta bürünmüş çamları, derin bir uykuya dalmış gibi sessizce duran binaları ve yaşadığım o derin huzur hâlini benimle beraber yaşayan şeylere bakıyorum.
Bazen şu huzur hâlinin lisana dökülmemesi gerektiğini de düşünüyorum. Gel gör ki, insan yazmadan, konuşmadan edemiyor.
“Söylemenin hası söylememektir.” diyor ya Yunus Emre. Ben de ne kadar anlatsam, ne kadar söylesem, ne kadar yazsam da bunlar susuşlarımın yanında hep ufacık kalıyor. Yazdıkça ve konuştukça asıl konudan uzaklaşıyormuşum hissine kapılıyorum. Gerede akşamlarını anlatırken de bu böyle oluyor.
Gerede akşamlarında büründüğüm o sükûnet hâlinin ne kadar derin bir şey olduğunu seziyorum. Sanki içinde hapsolduğum bir şişe gibi kırılmışım; bununla beraber huzurlu bir iklime dağılmışım gibi hissediyorum kendimi.
Ben Gerede akşamlarında duyduğum huzuru ne kadar anlatsam, sözün buna kifayet etmeyeceğini biliyorum. Yazdıkça anlam örtülüyor, konuştukça kendimizi ifade emekten uzaklaşır gibi…
En iyisi Gerede’nin sokaklarında bir müddet yürüyeyim; kararan dağlara, lacivert göklere, baştan ayağa lisan kesilen ağaçlara bırakayım kendimi. Anlamı ve duyguyu yaşayayım bu akşam. Kimselerin pek dikkate almadığı bir ilhamı kalbimde duyayım. Sonra zaman kalksın aradan. Gönlüm genişlesin. Arada ne mekân kalsın ne de zaman. Gerede’yle bu akşam bir olayım.