Atalarımız, ecdadımız namus, haya abidesiyken bize ne oldu da içimizden ahlaksız, namussuz caniler çıktı maalesef çıkmaya da devam ediyor.Özgecan gibi onlarca kızımızı hunharca katledenler yine sayısını bilemediğimiz kadınlara hem ahlaksızlık edip hem de öldüren alçaklar maalesef ki içimizden çıktı.
En son Sakarya’da bize sığınmış bir mülteci bacımızı sapık emelleri için 10 aylık çocuğu ve yeni doğacak çocuğu ile birlikte sırtlanlara rahmet okuttururcasına katlettiler. Emanete ihanet edildi. Kim yüzünden? Ciğerleri beş para etmez iki tane sapık yüzünden.Peki bu sapıklar bitiyor mu? Ne gezer ,farklı farklı yer ve zamanlarda ortaya çıkıyorlar,sabi sübyan çocuklara karşı pisliklerini sergiliyorlar,öz kardeşlerine dahi fenalığı dokunanları da görüyor ve kahroluyoruz.
Eskiden namahrem diye karşı cinse karşı kafasını dahi yerden kaldırmayan ecdadın günümüze yansıyan bir kısım imalat hataları sergilenmedik rezalet bırakmıyorlar. Yere bakmayı bırakın, röntgenciliğin, teşhirciliğin, müptezelliğin bütün pisliklerini ortaya saçıyorlar. Ahlaksız ilişkiler bütün hızıyla devam ediyor hatta genç nesle özendiriliyor. Özellikle ünlü! diye lanse edilenlerin çarpık ilişkileri paparazzi, magazin programları adı altında genç nesle ve insanlarımıza süslenerek sunuluyor. Çocuklarımız dahi bir tuşa dokunarak internet ortamından ahlaksız görüntülere ulaşabiliyor. Hal böyle olunca da toplumdan sapıklar eksik olmuyor. Ebeveynler çocuklarını dışarı çıkarırken tedirgin oluyorlar, özellikle kız çocukları eve dönünceye kadar meraktan pencere önlerini bekliyorlar.
Silkinip tekrar kendimize gelmemiz, özümüze dönmemiz gerekir. Bunun için millet olarak seferber olmalıyız. Öncelikle çocuklarımızı iyi eğiterek başlamalıyız. Ahlakın, namusun ne kadar önemli olduğunu, dışarıdaki karşı cinsin kardeşleri, bacıları olduğunu, onların arasında kendi öz kardeşlerinin de bulunabileceğini hafızalarına eğitim yolu ile kazımalıyız. Görsel ve yazılı basını, internet ortamını ahlaksız, pespaye görüntülerden temizlemeliyiz.
Sosyal medyayı bu yönde kullanmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz. Aşılamayacak sorunlar değil bunlar. Devlet millet elele verirse, sapıklara, canilere karşı da daha caydırıcı cezalar verilirse bu sorunların da hakkından geliriz. Yeter ki inanalım ve uygulamaya koyalım.
Sakarya'da tecavüz edilip, 10 aylık bebeğiyle birlikte öldürülen Suriyeli hamile kadın Emani’nin eşi Halid Al-Rahmun öyle vefakar ki, bu feci olaydan sonra bile ülkemize laf gelsin istemiyor.
Karısı ve oğlunun tecavüze uğradıktan sonra öldürüldüğünü öğrenen Halid Al-Rahmun, güvenlik güçlerinden, Suriye'nin İdlib şehrinde yaşayan akrabaları nedeniyle olayın ilk anlarında eşinin tecavüze uğradıktan sonra öldürüldüğünü gizli tutulmasını isteyerek;
"Kesinlikle tecavüz edilip öldürüldü demeyin trafik kazasında öldü diye söyleyin,Türkiye’ye laf gelmesin" diye talepte bulunuyor.Halid Al-Rahmun,kendisinin de Suriye’ye döneceğini ,ailesinin namusunu korumak için Türkiye’ye geldiğini ama ailesinin hunharca katledilmesinden sonra buna gerek kalmadığını söylüyor.
Buralar artık sözün bittiği yerler. Bu sözlerin üzerine artık ne söylersek söyleyelim fazlalık olur.
Emani ve çocuklarına, Özgecan, Münevvere.. gibi vahşet kurbanlarına tekraren Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Rabbim bu utançları bir daha bize yaşatmasın..