Parayla alınabilen her şey ucuzdur. Parayı mutlak bir değer olarak görenlere bunu izah etmek gerekir. Fakir diye parası olmayana değil ihtiyacı bitmeyene derler. Bu anlamda açgözlülük fakirliktir. Fakirlikte veya zenginlikte para mutlak değer olsaydı bir çırpıda servetini, parasını, saltanatını terk edenleri anlamak güçleşirdi. Hâlbuki insanlık tarihinde bunlar yaşanmıştır.
Şimdi bunu yazınca "Hadi şunu alsana, şu kadar para versene!" diyen aklı evveller çıkabilir. Şahsen insanların muhtaç olduğu maddî şeylerle bağımı koparalı uzun zaman oldu. Bu anlamda bir ihtiyaç, bir zaruret duymadığım için de maddî konularda "fakirlik" hissetmiyorum.
Fakirlik, zenginlik, para pul işleri değer yargılarıyla ilgilidir. Dünyada zengin sanılan ne insanlar vardır ki, doymak nedir bilmeyen ihtiraslarıyla mal ve para yığma fukaralığından bir türlü kurtulamazlar. Gerçek fakirler bunlardır. Gerçek fakirlik bunların sürdüğü hayattır. Maddeyi sadece kazanma üzerinden sürülen hayat kötü yaşanmıştır. Böyleleri biriktireceğiz diye hayatı gerçek anlamda yaşayamazlar. Bunlar kendi hayatlarını mirasyediler için telef eden talihsizlerdir. O kadar değer verilen mal varlığını bir gün geride bırakıp da ölmek trajikomik bir haldir. O yüzden zenginliği para, altın ve gayrı menkullerle izah edenler açık bir şekilde yanıldılar. Zenginlik hayatın nasıl yaşandığıyla ilgilidir.
İki öğretmen bir gün sohbet ediyordu. Bunlar uzun zamandan beri altın biriktiriyordu. Birisi "Hocam biz bunları kimin için biriktiriyoruz?" dedi. Bunu duyunca biraz tebessüm ettim. Müsaade isteyip söze karıştım: "Hocam oğlun varsa gelinin için, kızın varsa damadın için biriktiriyorsun!" dedim. "Doğru söylüyorsun hocam!" dedi.
Çinli bir iş adamının hâli meşhurdur. Adam ölünce karısı şoförüyle evlenmişti. Şoför büyük bir servete ortak olmuştu. Şoförü "Ben yıllardır patronuma çalıştığımı zannediyordum. Meğer o bana çalışıyormuş!" demişti.
Sözün özü yaşamak pahalıdır, eşya ucuzdur. Değeri ne olursa olsun... Zenginlik sahip olduğumuz eşyalar değil, edinilen tecrübe, duyguların derinliği ve yaşanan hayatın kalitesidir.
Y. Şen