Şu gün doğumunu seyrederken dünyanın bütün dertleri bir yana koyulabilir, hatta unutulabilir. Bu güzellik alıp götürüyor insanı bir yerlere. İnsanın bu davete uymaması elinde değil.
Gün doğumunu izlerken yaşamın o sonsuz tazeliğini duymak gibisi var mı!
Bulutların ardından o sıcak yüzünü gösteren güneşin ufukta meydana getirdiği renk cümbüşünü ifade edecek kelimeleri bulmak ne kadar güç! Fakat yaşanan dolu vakitler, burada gizlenen her türden güzellik, gün doğumunun çok esrarlı bir hadise olduğunu fısıldıyor bize.
İnsan o derinliğe baktıkça gökyüzünde meydana gelen o harikulâde desenlerin üzerinde duruyor. Bulutların içindeki o güzellik insana doyumsuz bir ziyafet sunuyor. İnsan seyrettiği manzaranın ihtişamı içinde âdeta kayboluyor.
Ufka baktıkça, gün doğumunu seyrettikçe insan türlü dertleri, gönle keder veren şeyleri bir yana koyuyor. Gün doğumunu izlerken varlığın içine gizlenmiş sonsuzluğu seyrediyor sanki. Hep var olduğunu, bununla birlikte hayatın bir yolculuk olduğu hissine kapılıyor. Kendindeki sonsuzluğu ve derinliği seziyor insan. Derin bir huzuru tadıyor. Gün doğumunun gönlüne tartırdığı duyguları yaşıyor.