Değerli Okuyucularım,
Edebiyatımızda yüzlerce şairimiz bir aşk’a, sevdaya tutulup şiirlerini ve yazılarını bu hissiyatla yazmışlardır.Şairlerin bu durumları onları aşk, ayrılık, hüzün, karamsar ve acılı şiirler yazmaya sevk etmiştir. Bizler ise şiirlerde belirli bir anlam aramadan, o şiirin kime ait olup olmadığını anlamaya çalışırız.Yazılıp okunan şiirler içinde kendi dünyamıza yolculuk yapabiliriz.
Memleket şairimiz, Nazım Hikmet’in Ceviz Ağacı adlı şiiri natüralizm akımına güzel bir örnek olarak verilebilir. Şiirin dizelerinde ise imgesellik özellikler yer alıyor. Bu şiir, romantikliğinin dışında tamamen şehir efsanesi olarak bilinen bir de hikâyesi var.
Gelelim şimdi, “Ceviz Ağacı” adlı şiirin hikâyesini anlatmaya:
Polis tarafından arandığı günlerde Nazım Hikmet, biricik sevgilisi Piraye'yi çok özlediği için onu bir kez olsun görmek ister. Bundan dolayı arkadaşlarından biriyle Piraye'ye haber gönderir. Fakat Nazım ile Piraye'nin buluşacak haberi nasıl oldu ise polise ulaşır.
Buluşma günü geldiğinde parkın her yerinde polis çoktur. Nazım Hikmet o esnada ne yapacağını bilemez ve polislere yakalanmamak için bir ceviz ağacına tırmanır. Sevgilisi Piraye parka gelir ve o ağacın altında beklemeye başlar. Nazım Hikmet her yerde polisin onu beklediğini ve Piraye'nin de izlendiğini bildiği için ağaçtan aşağıya inemez. Polisler etrafı kollarken, Piraye ağacın altında Nazım’ı bekler...
Nazım Hikmet ise ceviz ağacının tepesinde hapsolmuştur. O sırada Ne sevdiğine seslenebilmiştir ne de ağaçtan aşağıya inebilmiştir. Şair her zaman yanında taşıdığı kâğıt ve kalemini çıkartır, hepimizin bildiği o meşhur dizeleri kaleme almaya başlar.
“Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,
Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında.”
CEVİZ AĞACI
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda, Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var. Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a. Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u. Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Nâzım Hikmet
Yalçın Sevim / Sevimli Şair