Hayatta her şey bir iz bırakır. İnsan yürüdüğü yolları unutabilir, ama yollar onu unutmaz. Ardında bıraktığın sözler, dokunduğun yürekler, sarıldığın umutlar… Hepsi bir izdir. Ve her iz, bir ad taşır.
Bir adın olmalı bu hayatta. Sadece kimlik kartında yazan değil… Bir duruşun, bir sözün, bir bakışın taşıdığı ad. Bir karakterin imzası gibi. Adını unuttukları gün, seni neyle hatırlayacaklar? İşte asıl soru bu.
Adını taşıyan bir şiir gibi yaşamalısın. Sözlerinde nezaket, eylemlerinde mertlik, gözlerinde dürüstlük olmalı. Adını söylediğinde insanlar bir an durup tebessüm etmeli. Çünkü sen, sadece kendini değil, seni tanıyan herkesi de temsil ediyorsun.
Kimi insanlar yaşar; adı bile duyulmaz. Kimi insanlar yaşar; sesi yankılanır yüzyıllar boyu. Adını duyunca yüreklere umut düşürenlerden olmak kolay değil elbette. Ama mümkün. Bir çocuğun gözündeki sevinçte, bir dostun omzundaki tesellide, bir suskunun ortasındaki sessiz cesarette var olabilirsin.
Adın, bir şeyleri değiştirmiş olmalı bu dünyada. Küçük ya da büyük fark etmez. Yeter ki yüreğini koymuş ol.
Bugün, kendi iç yolculuğuna bir not bırak:
“Ben bu hayatta sadece yaşamadım, bir anlam taşıdım. Adımla bir duruş sergiledim.”
Çünkü sonunda, ne kazandığın değil, neye adını yazdığın kalacak…
YALÇIN SEVİM / SEVİMLİ ŞAİR