Müslümanların ümmet yetiştirme derdi yok ve hiç olmadı da!. Sokaklarda, ülkelerde kalabalıklar oluşabilir ama bu kalabalıkların özgül ağırlığı yoktur ve sıfırdır! Dünyanın maskarası olduk Müslümanlar olarak.. Müslümanların sayısı çok ama dünyanın maskarası olmuş hemen hemen hepsi de.. Niye peki? Ağırlığımız yok! İslam bizden ne istiyor onu da bilmiyoruz. Ve ümmet yetiştirme derdimiz yok bizim. Ya cemaat yetiştiriyoruz ya tarikatlara mürid! Adam yetiştirme derdindeyiz sadece. Bizim cemaatimizden, bizim tarikatımızdan, bizim ekipten, bizim partimizden vs. vs. Sonuç işte böyle oluyor! Firavun’un sistemi de böyle değil mi zaten?! Müslümanları parça parça edip kolay lokma haline getirip idare etmek değil mi? Her parçanın kendine göre bir derdi var ve herkes kendi derdiyle uğraştığı için kardeşlerinin başına gelenler hiçbir müslümanı ilgilendirmiyor! Dört milyon beş milyon Müslüman Hac’da bir araya geliyor ve ben bu durumu ilk defa 1999’da gittiğim Hac’da tespit ettim ve o zaman Hacılarıma da söyledim; hatta İran’lı hacılardan 40-50 kişilik küçük bir grup Suud yönetimini protesto etmek için sloganlar atarak yürüdüklerinde onların bu haline Gülen hacılarıma “paramparça” olduğumuzu söylemiştim. O zaman Hac’daki Müslümanların haline baktım; yıllık kongre güya! Çünkü Allah Resul’ünün ifadesi böyle ama ne Hacca gelen Müslümanların hali benziyor kongreye ne de diğer İslam ülkelerinin hali! Şimdi soru şu; İsrail şunca gündür medeni dünyanın gözleri önünde Amerika ile birlikte bebekleri ve kadınları katlederken, Müslümanlar olarak zerre kadar korku salabiliyor muyuz dünyaya?! Yazıklar olsun bize. Arap birliği Gazze elden gittikten sonra 11 Kasım’da “acil” toplanma kararı almış! Yuh olsun! Peki bir ibadetin aynı anda aynı yerde birlikte olmasının yani Hac’cın bir kongre olmasının hikmeti neydi?! Ogün Hac’da da söylediğim cümleyi bugün de üzülerek tekrarlayacağım: Dünyanın Müslümanlardan korkmasına hiç gerek yok! Korkulacak Müslümanlar Gazze’ye sıkışıp kalanlar! Vesselam..Hayırlı cumalar diliyorum.