Bazı duygular vardır ki, insanın yaratılışı icabı fıtraten vardır. Bu tür duygular bazı insanlarda çok yoğun, bazı insanlarda daha az olarak ortaya çıkar. Bazı anlarda iç ve dış etkenlerin de etkisiyle yoğun olarak ortaya çıktığı gibi bazen de bu duyguların ortaya çıkabilmesi için yeterli çaba veya motivasyon gereklidir.
Bu duygu çeşitleri arasında özel bir duygu vardır ki “Milli Ruh” olarak adlandırırız. Bu duygu ki insanı şaha kaldırır, gücüne güç katar, önündeki aşılmaz sanılan engelleri aşılır hale getirir. İşte bu ‘’Milli Ruh’’ bizim ülkemize veya bizim toplumumuza özgü değildir ancak bizlerde, diğer ülke ve toplumlara göre daha yoğun yaşanması gerekir.Tarihimiz, kültürümüz, örfümüz ,değerlerimiz bunu gerektirir.
Bu girizgahtan sonra milli takımlar düzeyindeki milli ruha değinmek istiyorum :
Dünya Şampiyonası’na katılmak isteyen A Milli Futbol Takımımız ile Avrupa Şampiyonu olmak isteyen Ampute Milli Takımımızı verdikleri mücadeleler ile kıyaslayarak konuya açıklık getirmeye çalışalım..
Bir tarafta milyonları, eski parayla trilyonları alan, milli takımda başarısızlığa rağmen prim talebinde bulunanlar; diğer tarafta imkansızlıklara rağmen uzuvlarının eksikliğine rağmen canını dişine takarak, tek ayakla, tek kolla mücadele etmeye çalışanlar. Birileri ellerindeki sınırsız her türlü imkana rağmen Türkiye’nin bazı büyük ilçelerinden daha az nüfusa sahip olan bir ülkeden kendi evinde fark yeme bahtsızlığını gösterebiliyor, mücadele adına oyun adına hiçbir şey ortaya koyamıyorlar veya koymak istemiyorlar. Oyundan alınanlar da farklı skora rağmen kırıta kırıta yedek kulübesinin yolunu tutuyor.
Bakınız :Barcelona’lı Dünya yıldızı!
Diğer tarafta kısıtlı imkanlarla birer ayak veya kolları eksik olan Ampute Milli Takımı oyuncularımız. Avrupa Şampiyonası boyunca dillere destan bir mücadele örneği göstererek bütün ülkeyi kendilerine hayran bıraktılar. Koltuk değnekleri ile 7 günde 6 maç oynadılar ve sonuçta gösterdikleri o ‘’Milli Ruh’’ ile o ana kadar hiç gol yemeyen İngilizleri sergiledikleri o güzel oyunla perişan ederek iki golle mağlup ettiler ve şampiyon oldular. Bütün ülkeyi sevinç yumağına dönüştürdüler, gözyaşları ile verdikleri mücadeleyi izledik, şampiyon olmayabilirlerdi bu hiç önemi değildi, önemli olan onların sergilediği mücadele idi, azim idi ve sırtlarındaki ay yıldızlı formanın hakkını verme duygusuydu. Ampute Milli Takımımız bunu fazlasıyla gösterdi, hepsini alınlarından öpüyorum ve tebrik ediyorum.
İşte iki ayrı Milli Takım.Biri imkanlar içinde yüzüyor, diğeri dar imkanlarla mücadele etmeye çalışan bir başka milli takım.
Velhasılı ; milli ruh, milli duruş ile değer kazanır. Milli duruş onurlu duruşun bir göstergesidir. İnandığımız değerlerin arkasında sonuna kadar varolduğumuzu dosta düşmana htirmektir. Milli bir maçta teknik heyetin, idarecinin, futbolcunun veya diğer tüm üyelerin aynı şeyi söylemesi aynı ruhu hmesi, aynı inancın peşine koşması başarıyı getirir. İşte Ampute Milli Takımı bütün bir ekip olarak bunu ortaya koydu ama diğer yandan bazı ruhsuzların içinde bulunduğu A Milli Futbol Takımımız dibe vurdu, skandallarla gündeme gelmeye başladı.
Sonuca gelirsek; sadece futbolda değil ülkemiz adına yapılan her olayda, vatandaşımız için var olan her oluşumda milli ruh olmak zorundadır ancak başarı bu ruhla kazanılır. Milli birlik ve beraberlik samimi olarak meydana geldikçe ülkemizin üzerindeki sorunlar ortadan kalkar, her kulvarda samimi mücadele verilir ve muvaffakiyet için gerekli azim gösterilir. Böylece, ülkemizin kalkınması ve lider ülke haline gelmesi için de hiçbir engel kalmaz. Yeter ki bizler bu ülkeye gerçek anlamda değer verelim ve milli ruhu gerçek anlamda yansıtalım..
lokmanozkul@gmail.com