Ben, duygularımın ve düşüncelerimin aktığı bir ırmak yatağı gibiyim. Bunlar nereden gelip nereye gidiyorlar böyle? Her gün, her an sayısız fikir ve duygu zihnimizden, kalbimizden akıp gitmede. Var oluşuna karar veremediğimiz bu şeyler niçin doğar, bizde nasıl belirir ve sonra hangi sebeple yok olurlar? Bunları birdenbire anlamak gerçekten güç.
İnsan bir düşünce mahşeri midir? Mahşer biz miyiz ki, bizde dirilen bunca şeyin hesabı yine bizde görülür? Bu insan nasıl bir âlemdir?
Vicdan denen hâkimin sorularına cevap verebilen düşüncelerimiz sadece kalbimizin aydınlığına kavuşabiliyor. Düşünce, bizde ya arınıyor ya da kirleniyor. Bütün duygu ve düşüncelerimizi doğduğu gibi berrak ve tertemiz yine sahibine kavuşturabilseydik ne iyi olurdu halbuki!
Her an ucu bucağı olmayan bir sonsuzluktan doğan duygular, düşünceler âlemleri yıkıp yeniden yapıyorlar! "Sen düşünceden ibaretsin!" diyen bilgeye şimdi nasıl hak verilmez!
Öyleyse gönlümüzden geçenlerle yapıyoruz bu âlemi. Belki de âlemleri... Ve biz insanın bir sonsuzluk olduğu gerçeğini; kendi özümüze, içimize yöneldiğimizde anlamaya başlarız. Dışarıdan bakılınca aciz, güçsüz görünen bu varlık içeriden kavrayınca nasıl da muhteşem bir evrendir.
İnsan sonu gelmeyen bir seyirde olduğunu düşüncelerine bakarak anlamıyor mu? Bu insan dışarıdan yorulunca içeriye, tefekkürüne, duygularına yönelmiyor mu? İster istemez böyle oluyor ve bu hep böyle olacak.
İnsandan doğan duygular ve düşüncelerle âlemler her dem yıkılıp yeniden yapılıyor. Bunun üzerinde düşünmek gerek. Fakat günümüzde insanın düşünmeye pek vakti yok gibi. İçeride derinleşmeyen, özündeki anlamı bulup çıkarmayı hatırına bile getirmeyen bu insan bu açığını kapatmak üzere sonu gelmeyen bir hareketlilik ve kendini tüketen şeylerle harcanıp gitmekte. Halbuki insan, varlığın öze döndüğü bir yerdir. İnsan varlığın ilahî bir elbise giyindiği sonsuz güzellikte bir vitrindir.
Varlık insana yolcu? İnsan nereye yolcu? Elbette kendine... Kendinden kendine... İçimizde kaynayan bu kadar duygu ve düşünce bize neyi söylemede? Elbette kendini arayan insanın gönlünde neler saklı olduğunu...