13 Eylül 1929'da İngiliz Sömürge Bakanı, olayların, direniş ve ayaklanmanın nedenlerini acilen araştırıp tekrarını önlemek için çözüm geliştirmek üzere Shaw Komisyonu olarak bilinen bir komisyon oluşturdu. İngiliz hükümetinin, Milletler Cemiyeti Konseyi'ne teklifte bulunması üzerine, bu amaçla bir heyet oluşturuldu. Böylece, Avusturya-Romanya Karma Tahkim Mahkemesi Başkanı, Sumatra adasının doğu kıyısının eski Valisi ve Hollanda Parlamentosu üyesi, en yüksek yargı ve tahkim düzeyinde tarafsız bir uluslararası komisyon oluşturulmuş oldu.
Komisyonun 19 Haziran 1930'da Kudüs'e geldi ve Filistin'de bir ay boyunca her gün bir veya iki oturum düzenledi. Komisyonun düzenlediği 23 oturum sırasında 21 Yahudi haham ve 30 Müslüman alim ve bir de İngiliz şahit vardı. Her İki taraf, oluşan bu komisyona 35'i Yahudiler, 26'sı Müslümanlar tarafından olmak üzere toplam 61 belge sundu.
İslam dünyasının her yerinden heyetler, davayı savunmak ve Müslümanların Burak duvarının sahibi olduğunu ilan etmek için Kudüs'e akın etti. Uluslararası Mahkeme, (Müslümanların iddiasını doğrulayan delilleri sağlam buldu) sunulan belgeleri müslümanların iddialarını teyit edecek yeterlilikte gördü. Çünkü müslümanların savunmaları, Şeriat Mahkemesi'nin belge ve kayıtlarına göre, Burak duvarını çevreleyen tüm alanın İslami bir vakıf olduğunu ispatlıyordu. Kur'an’ı Kerim metinleri ve İslam gelenekleri de bu yerin kutsallığını açıkça belirtmekteydi
Ve Yahudilerin Ağlama Duvar'ını ziyaret etme hakları olmadığı halde bu hakkın (Osmanlı Cihan Devletinin emri) ve (Mısır'ın Şam’daki yönetiminin talimatı) uyarınca özel bir ikram olduğu ve bu sadece mekanın tekrar tekrar ziyaret edilmesine yönelik taleplerine karşılık olarak tanınmış bir imkan kabül edileceği (ve bu mekanda namaz kılmalarına izin verilmemesi), Sadece sessiz olarak, kimseyi rahatsız etmeden, oturma düzeni veya perde olmaksızın dua etmelerini kapsar..Bu yazımı okuyan kardeşim, senin bundan haberin var mıydı?! Hayırlı günler diliyorum.