Fatih Sultan Mehmed, padişah olduktan sonra hocası Molla Güranî’yi Bursa kadılığına ve oradaki vakıfların idaresine tayin etti. Bir gün Fatih, Bursa’ya bir ferman gönderdi. Molla Güranî, fermanda dinî hükümlere aykırı bir şey gördü. Fermanı yaktığı gibi onu getiren kişiyi de dövdü. Fatih bundan incindi ve hocasını görevlerinden azletti. Bunun üzerine Molla Güranî Anadolu’dan ayrılarak Mısır’a geldi. O zaman tahtta Kayıtbay bulunuyordu. Kayıtbay, Molla Güranî’ye izzet ve ikramda bulundu. Bir süre sonra padişah, yaptığından pişman olarak Kayıtbay’a bir elçi gönderdi ve hocası Molla Güranî’yi istedi. Kayıtbay Molla Güranî’ye “Sakın ona gitme. Ben sana, onun gösterdiğinden daha fazla izzet ü ikram gösteriyorum” deyince Molla Güranî şöyle cevap verdi: “Dediğiniz doğrudur. Ancak Sultan İkinci Mehmed ile aramızda baba-oğul sevgisi gibi çok güçlü bir sevgi vardır. Aramızda yaşananlar tamamen ayrıdır. Yaratılış olarak ona yakın olduğumu çok iyi bilir. Eğer gitmezsem, senin engel olduğunu anlar ve aranıza düşmanlık girer.” Kayıtbay, Güranî’nin sözlerine hak verdi. Onu kıymetli hediyelerle Fatih’e gönderdi.
Kaynak: Taşköprülüzâde, Osmanlı Bilginleri, Çev. Muharrem Tan, İz Yayınları, İstanbul 2007, s. 97.