Dünyamız muhteşem bir gezegen ki eşi ve benzerini bulmak uzun yüz yıllar alabilir.
Dünyamızı öyle korumalıyız ki biz insanoğlu onu yok edecek kişiliğe sahibiz. Küresel ısınma ile buzulların erimesi, ağaçları keserek yağmur ormanlarını yok etmemiz ve yaşayan canlıların ortamlarını ele geçirerek onların da nesillerini de tehlikeye atmamız. Yapılacak şey sadece yaşam koşulu oluşturabilen bir gezegen arama peşinden koşmamız mı? Bunun peşinden koşacağımıza önce kendi yaşadığımız evin temiz hava ve temiz bir çevre hazırlayabiliriz, fabrika atıklarını denizlere dökmeden geri dönüşüm sağlayacak bir ortam hazırlayıp denizdeki canlıların ölüm riskini azaltabilir. Hormonlu besinler yerine doğal gübre kullanım ile sağlıklı bir besin elde edip onu tüketmek ile geleceğe bir adım atmış oluruz. Dünyanın nüfusu artmakta olan bu konu ile bir gezegen arayışının söz konusu olabilir mi? Neden olmasın insan nüfusu arttıkça daha büyük sorunlar ile karşı karşıya gelebiliriz,
işte bu sorunları da yaşamaktansa bir gezegen bize ev sahipliği yapacak uygun yaşama koşulları taşıyan bir gezegen arayış içinde oluyoruz. Eğer böyle bir gezegen bulunur ve insan kolonileri o gezegene gönderilmesi gerekiyor ise zaman alacaktır, aklınıza Mars gelmiş olabilir ama Marsın yerine diğer bir gezegen adını bilmediğimiz ve yeni keşfetmediğimiz bir gezegenin uzaklık mesafesi yıllar ya da daha çok da zaman alabilir bir yerde olma imkânı söz konusu şimdiye kadar yakınımızda böyle bir gezegen parlasaydı çoktan görmüş ve geliş gidişler yaşanıyor olurdu.
Biz Marsı bu yüzden de seçmiş olabiliriz yakınlık derecesi ve üzerinde uğraşılan bir takım araştırmalar yüzümüze güldüğü için de olabilir ama ondan önce dünyamız kötüleşmeden bunun önüne geçmeliyiz ki dünya yüz yıl daha yaşanacak düzeyde tutabilelim. Gelecek nesillere nasıl bir dünya bıraktığımızı görsünler ki örnek olmaya çalışalım, çünkü bu dünya ne sana ne de bana kalacak Sultan Süleyman’a kalmadı böyle hiçbir kitap yazmaz adımlarımızı geleceğe doğru atalım…