Ramazan’ın son on günü içindeyiz; tam olarak son beş günündeyiz..Artık yarın akşam (cumartesi) büyük bir ihtimalle KADİR GECESİ!.,Niyetinizi etseniz, mesela gurbette olsanız faraza ve hatta uçak biletinizi alsanız ve mesela bu bayram babanızı yalnız bırakmasanız!..
Çocuklarınızla buluşup annenize gitseniz!..Hazırlıkların tümünü tamamlasanız; valizinizi bile çıkarıp koysanız kapının önüne!. Arabanıza binseniz bu son beş günde geze geze, babanıza gidip doya doya izninizi tamamlasanız..
Elini öpseniz babanızın.. Gözlerinin içine baksanız doya doya.. Yasaklar çok daha sıklaştırıldı "olsun zerre kadar bile imkanım olsa da gideceğim" deseniz... Tam kapanma çıkmadan önce böyle masumane bir plan yapsanız ve her türlü zorluğa rağmen gidip varsanız baba ocağına..Böyle bir bayramlık planınız olsa!. Gözlerinin içine doya doya bakma arzusuyla gittiğiniz baba ocağında babanızı bulamasanız!.
29 Mart günü onu kendi ellerinizle kara toprağa vermiştiniz ya hani!.
Aradan yaklaşık 40 gün geçmiş!.
Yalan dünya!..Bu dünyaya geldiğinizde beyaz bir zıbına sarmışlardı sizi.. Tıpkı babam gibi!..Ölünce de beyaz bir kefene!..Tıpkı ellerimle sarıp sarmaladığım babam gibi!..
Şimdi ne mi oldu?!: Bırak babana gitmeyi, yaklaşık 40 gün önce hayat arkadaşına yaşlı gözlerle veda eden anneme bile gidemiyorum!.. Çoğumuzun hikayesi aşağı yukarı böyle!.
Rahmetli babam sayesinde ne kadar da çok dostumuzun ve sevenimizin olduğunu gördük..
Kapı önüne dahi çıkamıyoruz..
Ne anneme sarılabilecek ve ne de babamın kara toprağına!.. Ve ne de çocuklarınıza ve torunlarınıza.. Ne de bayram sofrasında buluşabileceğiz!...
Hepimiz üzgün ve bu bayramda yalnızız!..Peyami Safa'nın 1951 yılında yayımlanan önseziler, telekinezi, premonition (kehanet, öngörü) ve polipsişizm örnekleriyle yüklü ve insanoğlunun zaman zaman kendini yalnız bulmasından duyduğu acıyı derinliğine işleyen YALNIZIZ adlı romanı geldi aklıma..
Olduğu gibi yaşayacaksın hayatı, sana verildiği kadar vesselam..
Öyle hayaller kuracak, planlar yapacak bir dünya değil artık burası...Asla şikayet babında söylemiyorum bilâkis hedefimiz büyük olsun CENNET olsun diye söylüyorum bunu..Mesela...
.
Rabbim, Ramazanın son günleri evinde kal, dinlen, kendini dinle, dua et; Ramazanın son on gününde Koca bir ömre bedel Kadir Gecesini ara kulum demiş!.
Dert olarak değil nimet olarak görmek düşer bana da, şikayet etmek ne haddimize!.
Ha Ramazan’ın son on günü ha hayatımızın son on günü..
Duanıza talibim..Dualarınızda bana da yer verebilir misiniz....
Lütfen....