Bizim yörede çok örneğine rastlamadık ama; eski adetlerimizden evli erkeklerin korkulu rüyası "mor cepken’’ den bahsedeceğiz bu yazımızda.
Özellikle günümüzde boşanma olaylarının artması nedeniyle ‘mor cepken’ i yeniden hatırladık. Eskiden nenelerimiz anlatırlardı, bu ‘mor cepken’ kadınların çeyizine konurmuş. Çeyiz sandığının en altına konur ve evlenen kadının onu hiç giymemesi temenni edilirmiş. Çünkü; kadının o mor cepkeni giyip, evin damına, bacasına, köy meydanına, herkesin görebileceği bir yere çıkması, “Kocamı sevmiyorum, kocam bana eziyet ediyor, gönülsüz evlendim, boşanmak istiyorum, zor durumdayım, bana yardım edin” anlamına gelirmiş. Günümüzdeki KADES uygulamasının eski uygulamalı bir yöntemi. Evli kadın bu mor cepkeni giyip aleni bir noktaya çıktığı zaman o yörenin insanları , o kadına mutlaka yardım eder ve kocası ayıplanırmış. Bu nedenle erkekler, eşleriyle yaşadığı problemleri şiddete başvurmadan, saygı ve sevgi ile üstelik eşlerine önemli ödünler vererek çözmeye gayret ederlermiş.
Aksi durumda, kocalar eşinin mor cepken giyeceğini bilirlermiş. Eşi mor cepken giyen erkek, eşinden boşanmakla kalmaz, bir daha da kolay kolay evlenemezmiş. Çünkü herkes bilirmiş ki; eşine mor cepken giydiren adamdan koca olmaz. Kadına saygı göstermeyen, şiddet uygulayan insana bir daha kimse kız vermez, bir daha evlenmesi de güç olurmuş. Hal böyle olunca, şiddete maruz kalan kadın sayısı yok denecek kadar az olurmuş.
Eğer; bir kadın mor cepkeni giyerse, “O zaman akan sular durur, inek sağan, yün eğiren, kilim dokuyan eller durur, yaşlı analar neneler, doğum yaptıran ebeler, işlerini güçlerini bırakarak, mor cepken giymek zorunda kalan kadını korumaya alırlarmış’’.
Bu arada çevrede düğün, davul zurna, eğlence ne varsa, hepsi susarmış. Çünkü; evli kadının mor cepken giymesi ve zor durumda olması, ölüm gibi bir şey olarak kabul edilirmiş . Mor cepken giyen kadının kocası evinden dışarı çıkamaz, kahveye gidemez, kimse de yüzüne bakmazmış.
Diğer yandan; Ege, Muğla, Antalya ve Toros yörüklüğünde yaşlı kadınlar tarafından hâlâ uygulanan, bir başka anlamda MOR CEPKEN Yörük kadınının yaşlanıp iyice deneyim kazanınca o oymağın bilge kişisi, akıl danışılanı olan kadının simgesidir aynı zamanda. Göçebe yörüklüğünün kadınlarına tanıdığı üstün bir haktır MOR CEPKEN.
Eğer, biz kültürümüze sahip çıkıp, geleneklerimizi devam ettirebilseydik, ülkemizdeki "mor çatıya" ilham veren "mor cepkeni" dünyaya gerektiği gibi tanıtabilseydik, belki de; bugün çok daha farklı olabilirdi. Kadına şiddet bu boyutlarda olmazdı, kendini ve haddini bilmez bazı erkekler eşlerine kadınlara bu şekilde zulmedemezlerdi, haliyle de toplumumuzda boşanma olayları bu kadar artmazdı. Günümüzde, daha yeni evlenmiş çiftlerin bile hemen boşanmak için adliyelere başvurduğunu görüyor ve okuyoruz. Biraz önce dört aylık bir çiftin boşanmak için müracaat ettiklerini duydum. Tabii bunların hepsi şiddet kaynaklı değil lakin boşanma da bu kadar had safhada olmamalı. Eskiler boşanmayı çok ağır şartlar oluşmadıktan sonra düşünmezlerdi. Bir çok kadın, gelin gittiği evden tekrar kefenimle çıkarım düşüncesiyle giderdi. Anne babalar da kızlarına bunu salık verirlerdi. Şu anlama gelmesin, her türlü eza ve cefayı sineye çekeriz düşüncesiyle değil, sadece gittiği yere daha iyi uyum sağlasın ve çözülebilecek sorunları gelin gittiği evde çözsün düşüncesiyle olurdu bu yaklaşım. Şiddetin her türlüsüne karşıyız, hiçbir insan kadınlara ve hatta diğer canlılara şiddet uygulamasın, kadınlarımız da ‘mor cepken’ in modern uygulaması olan KADES uygulamasını edinsinler ve istenmeyen durumlarda yardım talebinde bulunsunlar.
Hiç bir kadının mor cepkeni giymek zorunda kalmaması ve evliliklerin uzun ömürlü olması dileklerimizle..
Lokman ÖZKUL -Eğitimci-Yazar-lokmanozkul@gmail.com