AYVAYI YEMEK
Argo bir sözcük olarak karşımıza çıkar.
Anlamı ise:
Kötü duruma düşmek, işi bozulmak.
“Eyvah, şimdi ayvayı yedik!”, “Ayvayı yedim”, “Ayvayı yedin”, “Ayvayı yer” gibi sözleri çoğu kez gündelik hayatımızda ya da toplum içinde konuşurken duymuş ve kullanmışızdır. Peki, bu deyim nereden gelmektedir?
Bizim kültürümüze nasıl yerleşmiştir?
Hikâyesi var mıdır, nedir?
Şimdi iki farklı hikâye olarak karşımıza çıkan bu mitolojik deyimin hikâyelerine sırasıyla yer verelim:
1. Hikâye
Akontios, Keos (Kos) Adası’nın en yakışıklı delikanlısıydı. Bekardı. Genç kızlar hep onun peşindeydi. Ama o aradığı güzeli henüz bulamamıştı.
Bu yakışıklı Artemis şenliklerini izlemek için Delos Adası’na gitti. Delos, Santorini’nin hemen yanında ilahların yaşadığı bir adaydı. Tapınakları, heykelleri, tiyatroları vardı. Genelde burada zenginler yaşardı. Akontios, Delos’ta güzeller güzeli Kydippe’ye rastladı.
O an ona vuruldu.
Âşık oldu. Ama Kydippe Delos’un en soylu ailesinin kızıydı. Akontios ise soylu değildi. Asla Kydippe’yi kendisine vermezlerdi. Düşündü taşındı, bir hileye başvurdu. Hem Kydippe’yi, hem Tanrıça Artemis’i kandıracaktı.
Bir ayva aldı, üzerine iri iri yazdı:
“Artemis tapınağı üzerine ant içiyorum ki ben Akontios’a varacağım!”
Sonra Kydippe tapınakta dua ederken, ayvayı attı, bağırdı:
“Oku!..”
Kydippe ayvayı tuttu.
Antik Çağda yazılar yüksek sesle okunurdu.
O da herkesin duyacağı şekilde okudu:
“Artemis tapınağı üzerine ant içiyorum ki ben Akontios’a varacağım!”
Bir anlam veremedi. Ayvadan bir diş aldı, yere attı sonra da tapınaktan ayrıldı. Ama yemini artık yemin sayılmıştı. Herkes gibi Tanrıça Artemis de duymuştu.
Ertesi gün Akontios, ailesinden Kydippe’yi istedi.
Ancak onu vermediler. Vermemekle kalmayıp Kydippe’yi üç kez zengin insanlarla nişanladılar.
Ama Tanrıça Artemis, üçünde de araya girdi, evliliğe izin vermedi. Sonunda babası çaresiz Kydippe’yi Akontios’a verdi. Çünkü Kydippe ayvayı yemişti...
Akontios’tan başkasına yâr olamazdı.
Antik Çağdan itibaren “Ayvayı yemek” deyimi sıklıkla kullanılmış binlerce yıllık bir Ege deyimi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şimdi gelelim diğer hikâyemize. Bu hikâyemizde trajikomik olarak karşımıza çıkar. Bakalım bu trajikomik deyimin hikâyesi neymiş?..
2. Hikâye
Rivayete göre vakti zamanında gurbetçi bir ailenin evine Türkiye’de hırsız girer. Ancak hırsız evde çalacak hiçbir şey bulamaz ve dolabı açtığında dolaptaki ayvaları görür. Oturup ayvanın bir tanesini yer, tam ikinci ayvayı yiyecekken gelen polisler tarafından yakalanır.
Hırsız mahkemeye çıkarılır.
Hırsız :
“Ben masumum, hiç bir şey çalmadım sadece bir tane ayva yedim.”
Hakim :
“Eğer ayvayı yememiş olsaydın, hırsızlık eylemi gerçekleşmemiş olduğundan sana hırsızlığa teşebbüs etmekten küçük bir ceza verirdim, ancak ayvayı yediğin için hırsızlık olayı gerçekleşmiştir. Bu nedenle sana hırsızlara verilen cezayı vereceğim.” diyerek sanığa daha ağır bir ceza verir.
Bundan dolayı da ufak da olsa hata yapana “Ayvayı yedin” denilir.
Yalçın Sevimli / Sevimli Şair