Disiplinli olmak her insanın harcı değildir. Disiplini olmak hayatımızın düzen içerisinde ilerlemesini sağlar. Etrafımızda çok insan vardır, yapacakları işi sürekli diğer günlere ertelemeye çalışırlar. Oysa yarına çıkıp çıkmayacaklarını hesaba katmazlar. İşlerini bitirip de gönül rahatlığına ulaşmak varken sürekli işim kaldı şeklinde vicdan azabına mahkûm kalmış olurlar. İşleri veya yapılacak diğer şeyleri ertelemek çok şey kaybettirir aslında. Kişiler aslında yapacağım, edeceğim diye sürekli kendilerini kandırırlar. Ama işlerini sabır göstererek yapma gayretine bile girmezler. Ertelemekten kurtulmada karar vermek en önemli unsur. En kötü karar, kararsızlıktan iyidir atasözü bu duruma güzel bir örnektir aslında. İnsanlar her zaman ruhunu, beynini ve kalbini dinleyerek karar vermeliler. Bu şekilde yaparlar ise netleşmiş bir karara varacaklardır mutlaka. Asıl sorun bir bakımla ertelemekten başlıyor. İnsanlar erteledikleri işi bitireceğim savaşını verip enerjilerini sarf ediyorlar. Eğer insanlar her zaman işlerini ertelerlerse işleri de o zaman içerisinde birikmiş olursa kişilerin yaşamlarının enerjisini giderek zaman zaman çalmaya başlayacaktır. İnsanların kendilerine olan özgüvenleri de giderek kayboluyor. Bunlar insanın başarısız ve mutsuz olmasını sağlıyor. “Bugünün işini yarına bırakma” atasözü de işlerini erteleyen kişilere söylenilmiş büyüklerimizin sözlerinden bir tanesidir. Sizce de doğru değil midir? Hak veriyorsunuz öyle değil mi? Beklemek zaten kişilere bir şey kazandırmaz tam aksine çok şey kaybettirir. Ertelemek insanların psikolojilerinin de bozulmalarına neden olur. Hayatları alt üst olur, ne yapacaklarını bilemez hale gelirler. Bu yüzdendir ki sizde hayatınızda yapacağınız işleri ertelemeyin. Kendinizi boşu boşuna zorluğa sokmuş olursunuz. Araştırmak ve istekli olmak, gerektiğinde yardım istemek ertelemenin önüne geçer. Problemin yanından teğet geçmeyin, problemin üstüne kararlılıkla gidin ve onu yok edin. Ruhunuz daralır mesela işlerinizi bir çırpıda bitirerek mutluluğu hemen yakalayın. Hayat aslında yaşamaya değer, insanlar hayatlarının yaşanmayacağını da dile getirirler. Asla hayatınızda ne olursa olsun, ne yaşarsanız yaşayın asla pes etmeyin olur mu?