Hep yaptığımız bir yanlış var: Ne yaparsak yapalım, her yaptığımızı şeklen yapıyoruz.
Özle ilgili yaptığımız bir şey yok.
Bunu sorgulayan, yanlış diyen, dert edinen de yok.
Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek…
Bize has olsa gerek…
Her 10 Kasım’da Atatürk biraz daha unutuluyor!
Bu işte bir gariplik yok mu?
Milli bayramlar içinde aynı şeyler söz konusu…
Dini bayramlara ne demeli…
Bayramda kesilen kurbanlar, yoksullara dağıtılmadan dondurucuya konuluyor.
Paylaşmak, dayanışmak…
Dini vecibeleri yerine getirmek…
Çok eskilerde kaldı…
Milli ve dini bayramlar, önemli günler…
Bilim ve fen…
Kültür, sanat, edebiyat…
Din, ahlak…
Aklınıza ne gelirse işte…
Hep şeklen…
İyi de 10 Kasım, anılıp geçilecek bir gün değil ki.
Dünya tarihine yön vermiş, tarih yazmış bir liderden bahsediyoruz…
Asker, devlet adamı, bilim insanı, siyasetçi, edebiyatçı, matematikçi kısaca bir deha…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk!
Onun hayatını öğrenmek, en büyük eğitim, öğretim…
Ülkenin kurtuluş yolu...
Yoksul bir ailede doğup, büyüyen, en üst makamlara kadar yükselen birisinin, tüm
makamları elinin tersi ile iterek, halkın kurtuluşu için mücadele etmesi, tek başına
düşmanı yurttan temizlemesi ve cumhuriyeti kurması...
Bilimi, fenni rehber edinmesi…
Sanatı, edebiyatı çok sevmesi…
Başka bir Atatürk Yok!
Bakın, bilim ve fen için neler demiş:
“Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin!”
“Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit
ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir.”
“Hayatta en hakiki mürşit bilimdir, fendir!”
“Benim manevi mirasım bilim ve akıldır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu
temel mihver üzerinde aklın ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım
olurlar. Bilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ulus kişisinin kafasına koyacağız.
Bilim ve fen için kayıt ve şart yoktur.”
“Bilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve ulusun her bireyinin kafasına koyacağız.”
“Biz uygarlıktan, ilimden ve fenden kuvvet alıyor ve ona göre yürüyoruz.”
“Bir başka çağdan kalma adetlerinizde, alışkanlıklarınızda direnirseniz, cüzzamlılar,
paryalar gibi tek başınıza kala kalırsınız. Benliğinize bağlı kalın ama, gelişmiş uluslar için
gerekli olan şeyleri Batı’dan almasını bilin. Yoksa, bilim ve yeni düşünceler sizi bir
lokmada yiyip bitirebilirler.”
“Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müsbet ilimdir. Bunun içindir ki milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, doğuştan zekasını, bilime bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu, her zaman ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek milli ülkümüzdür.”
Bilim, fen alanında değil her alanla ilgili bir sürü söz var.
Söylediği sözleri bi fiil hayata geçirmiş.
Teori ve pratik abidesi.
Büyük insan Atatürk!
Onu anlamak; bilimi, fenni, sanatı, edebiyatı anlamak, rehber edinmek demektir.
O nedenle 10 Kasım sıradan bir gün değildir.
Büyük bir dehanın seksen beşinci ölüm yıl dönümüdür.
Şeklen değil özden anılmalıdır.