BENİ MERAK EDENLERE MESAJIMDIR
Gazetecilik mesleğinde 30 yılı çoktan devirdik. Afyon’da da meslektaşlarımızın bir çoğunda emeğimiz vardır. Meslektaşlarıma her zaman mesleki olarak doğruları anlatmaya çalıştım.
Anlayan anladı, anlamayana da diyeceğim bir şey yok.
Gazetecilik mesleğinde dostu ve dost olmayanı az çok biliriz. Bugün ise, dost olmayanlar zeytinyağı gibi su yüzüne çıktı.
Dost olmayanlar doğruları bildikleri halde büyük zevkle yalan-dolan anlatıyorlar.
Hani derler ya, meyve veren ağaç taşlanır.
O misal, şimdiye kadar yardım ettiğimiz, her dert ve tasasında yanında yer aldığımız tanıdık isimler bunlar.
İsmi malum kişilere hiçbir şey öğretememişim.
Yetiştirdiğimiz ya da emeğimizin olduğu herkes dört dörtlük olacak diye bir şey yok.
İşte geldik gidiyoruz.
Önemli olan hoş bir seda bırakabilmek.
Şunu ifade etmek isterim ki, gazetecilik konusunda şunu hep söyledim.
-Önce insan, sonra gazeteci
Hani derler ya, sen ne anlatırsan anlat, karşındaki anlamak ve anlatmak istediği kadar anlarmış.
Boşuna yorulmuşum.
Ömrüm yettiğince bu meslekte kalıp, hep doğruları yazıp doğruları anlatacağımı bilmenizi isterim.
Her şeyi yüce Mevlam bilir, Allah’ın dediği olur.
Rabbim doğrunun yanındadır ve yalan dolan peşinde olanları Allah’a havale ediyorum.