Afyonkarahisar, Mevlevîlerin ilk durağı: Karahisâr-ı Sahib Sultan Dîvânî MelevîhânesiMevlevîlik geleneği içerisinde, Konya'dan sonra kurulan ilk Mevlevîhâne, Karahisâr-ı Sahib Sultan Dîvânî Melevîhânesi'dir. Bu Mevlevîhânenin kuruluşu, Hz. Mevlânâ ve torunu Ulu Arif Çelebi'nin bu bölgeye yaptıkları ziyaretlerle başlamıştır. Ulu Arif Çelebi, Mevlevîliği yaymak için önemli seyahatlerde bulunarak devlet idarecileri tarafından ağırlanmıştır.Hz. Mevlânâ, Sultan Veled ve Alâaddin Çelebi ile birlikte Afyonkarahisar'a gelmiş, burada sünnet olan çocuklarını da bu topraklarda görmüştür. Daha sonra, Hz. Mevlânâ'nın torunu Ulu Arif Çelebi'nin Mevlevîliği yaymak amacıyla bu bölgeye gelerek önemli faaliyetlerde bulunduğu anlaşılmıştır.Afyonkarahisar'ın Mevlevîlik açısından özel bir yeri vardır, çünkü Hz. Mevlânâ'nın torunlarından Mutahhara Hatun (Sultan Veled'in kızı), Germiyanoğlu Süleyman Şah ile evlenmiştir (1274). Bu evlilikle birlikte Mevlevî sülalesi, Konya dışındaki topraklara da kök salmaya başlamıştır.Sultan Dîvânî döneminde, Mevlevîhâne'ye olan ilgi artmış, Mevlevîlik parlak bir dönem yaşamıştır. Sultan Dîvânî, örgütlenme yeteneği, devlet adamlarıyla iyi ilişkileri ve sürekli seyahatleri ile Mevlevîliği desteklemiştir.Mevlevîhâne'nin yapısı ve restorasyonu: Kökler ve yeniden doğuşyüzyıla girerken Mevlevîhâne, tamir ihtiyacı nedeniyle zor bir döneme girdi. Ancak 1902 yılında çıkan yangın sonucu toprak damlı, ahşap Mevlevîhâne ve müştemilatı tamamen yandı. Sonraki inşaat sürecinde, Mevlevîhâne'nin taş işçiliğini ustalıkla gerçekleştiren Ermeni Andon Usta önemli bir rol oynadı.
Mevlevîhâne'nin inşası 1908 yılında tamamlandı ve bu tarih, Çizmeci Oğlu Vehbi tarafından yazılan kitabeden anlaşılmaktadır. Ancak, 1925 yılında tekke ve zâviyelerin kapatılması sonucu Mevlevîhâne'deki faaliyetler sona erdi.2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen Mevlevîhâne'nin "Derviş Hücreleri/Odaları" bölümü, Afyonkarahisar Belediyesi tarafından tahsis edilerek "Sultan Dîvânî Mevlevîhane Müzesi" olarak hizmete açıldı. Mevlevîhâne'nin cami bölümü de aynı tarihte restore edilerek son halini aldı.Afyonkarahisar Mevlevîhânesi, tarih boyunca önemli bir rol oynamış ve yeniden canlandırılmış bir kültürel mirası temsil etmektedir. Mevlevîlik geleneğine duyulan ilgi ve saygının bir ifadesi olarak, bu tarihi mekân, ziyaretçilere kapılarını açmaktadır
Mevlevîhâne'nin inşası 1908 yılında tamamlandı ve bu tarih, Çizmeci Oğlu Vehbi tarafından yazılan kitabeden anlaşılmaktadır. Ancak, 1925 yılında tekke ve zâviyelerin kapatılması sonucu Mevlevîhâne'deki faaliyetler sona erdi.2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen Mevlevîhâne'nin "Derviş Hücreleri/Odaları" bölümü, Afyonkarahisar Belediyesi tarafından tahsis edilerek "Sultan Dîvânî Mevlevîhane Müzesi" olarak hizmete açıldı. Mevlevîhâne'nin cami bölümü de aynı tarihte restore edilerek son halini aldı.Afyonkarahisar Mevlevîhânesi, tarih boyunca önemli bir rol oynamış ve yeniden canlandırılmış bir kültürel mirası temsil etmektedir. Mevlevîlik geleneğine duyulan ilgi ve saygının bir ifadesi olarak, bu tarihi mekân, ziyaretçilere kapılarını açmaktadır