Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nde (AFSÜ) tıbbi ve yemeklik mantar üretimine yönelik önemli bir adım atıldı. AFSÜ Tıbbi ve Yemeklik Mantar Üretim Tesisinde yetiştirilen Reishi Mantarı’nın (Ganoderma lucidum) ilk hasadı, Rektör Prof. Dr. Nurullah Okumuş’un katılımıyla gerçekleştirildi. "Ölümsüzlük mantarı" olarak bilinen bu mantarın, kansere karşı koruyucu, iltihap giderici ve yatıştırıcı etkileriyle bilinen ürünlere dönüştürülmesi hedefleniyor. Reishi mantarı ekstresi, kapsül, tablet, sıvı, toz ya da çay formunda kullanılarak sağlık açısından çeşitli faydalar sunuyor.Hasat sonrası AFSÜ’nün İstiridye Mantarı üretim alanları ziyaret edildi. Prof. Dr. Okumuş, bu alanda yürütülen çalışmalar hakkında yetkililerden detaylı bilgi aldı. Üniversitenin mantar üretim tesisi, tıbbi ve yemeklik mantarların yüksek kalitede üretimi ve sağlık sektörüne katkı sağlamak amacıyla faaliyet gösteriyor. İstiridye mantarı üretimi de üniversitenin bu alandaki önemli çalışmalarından biri olarak dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Okumuş, daha sonra Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uygulama ve Araştırma Sahası'na geçerek burada yetiştirilen çeşitli bitkileri inceledi. Sahada lif kabağı, mor patates ve mentol nanesi gibi değerli bitkiler üzerinde araştırmalar yürütülüyor. Bu bitkilerin sağlık alanında kullanılmasına yönelik çalışmaların önümüzdeki dönemde genişletilmesi planlanıyor. Ayrıca Dr. Emir Soltanbeigi ve Öğr. Gör. Dr. Sedef Özliman ile yapılan görüşmelerde, bu alandaki çalışmaların daha da ileriye taşınması hedefleniyor.Reishi Mantarı, tıbbi özellikleriyle dünya çapında ilgi gören bir mantar türü olarak biliniyor. Kansere karşı koruyucu etkileriyle ön plana çıkan bu mantarın üretimi, AFSÜ'nün yenilikçi yaklaşımı ve modern üretim tesisleri sayesinde büyük bir başarı olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, bu hasadın üniversitenin sağlık ve tarım alanlarındaki öncü rolünü pekiştirdiği ifade ediliyor.Tıbbi ve yemeklik mantarların yanı sıra, lif kabağı, mor patates ve mentol nanesi gibi bitkilerin de üretiminin artması, AFSÜ’nün tarımsal üretim kapasitesini önemli ölçüde artıracak. Sağlık bilimleri alanındaki çalışmaların sürdürülebilir şekilde geliştirilmesiyle birlikte, bu üretimlerin tıbbi ve aromatik bitkiler sektöründe önemli bir yer edinmesi bekleniyor.
