Yeniden Refah Partisi Afyonkarahisar İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Geniş yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.
Harcını rahmetli liderimiz ERBAKAN hocamızın attığı Milli Görüşün Kadın Kolları kadroları; Batı kültürünün siyasetteki kadın temsili dayatmasını yetersiz ve ciddiyetsiz buluyor, bunun yerine kadınlarla ilgili bütün toplumsal ve ferdi meselelerin, sorunların temel kaynağına inilerek, psikolojik, ekonomik ve sosyal çalışmalarla yapılacağını biliyordu.
Milli Görüşün “Hanımlar Komisyonu” siyasal hareketlenmeyle birlikte, toplumsal bir dayanışma, bireysellikten çıkıp sosyalleşme, kişisel eğitim ve derinleşme, kimliğinle bütünleşerek toplumsal iyileşme ve başarıya imza atma hedeflerini de beraberinde taşıyordu.
Yokluğun umuda dönüştüğü yerde kadın vardır.
Çilenin ve fedakârlığın fotoğrafında kadın vardır.
Sevmenin, naifliğin, zarafetin odağında kadın vardır.
Çalışmanın, üretmenin hemen yanı başında kadın vardır.
Toplumun inşasında kadın vardır.
Yaratılış üzere de, dünyaya her gelen kadının kucağına, bir dava, bir mücadele yüklenmemiş midir?
İnancımızla şekillenen medeniyetimizin hanımları; Hz. Havva’dan başlayarak çevresinden mesul tutulmuş, sorumluluklar yüklenmiştir. Bu sorumlulukla kadınlar tarihin sahnelerinde çok mühim vazifeleri yerine getirmiştir. Kimi zaman adı Hz. Meryem olmuş bir dönüşümün yaşanmasına vesile olmuş.Kimi zaman adı Hz. Hacer olmuş, yavrusu için aradığı sudan bir medeniyet inşa edilmiş.Kimi zaman adı Hz. Hatice olmuş, duruşuyla, eşine verdiği destekle bir davanın yükselişine destek olmuş. Kimi zaman Nene Hatun olmuş, adı, bir milletin istiklaline öncülük etmiş kadın.
Yine Anadolu’da bin yıldır var olmuş milletimizi inşa eden en önemli unsurlardan biri, inancından beslenen kadın faktörü olmuştur. Yaradılış gayesinin farkında olan, fıtratını tanıyan, sorumluluklarının şuurunda olan kadın, şahsına ve ailesine karşı vazifelerinin yanı sıra, toplumun inşasındaki sorumluluklarının da farkındadır.
Kadın olmak, her ne kadar eş olmak, anne olmak, aile olmaksa; yine kadın olmak, aynı zamanda tertemiz, huzurlu bir toplumun inşasında da çalışan olup, vazife almaktır dedi
Harcını rahmetli liderimiz ERBAKAN hocamızın attığı Milli Görüşün Kadın Kolları kadroları; Batı kültürünün siyasetteki kadın temsili dayatmasını yetersiz ve ciddiyetsiz buluyor, bunun yerine kadınlarla ilgili bütün toplumsal ve ferdi meselelerin, sorunların temel kaynağına inilerek, psikolojik, ekonomik ve sosyal çalışmalarla yapılacağını biliyordu.
Milli Görüşün “Hanımlar Komisyonu” siyasal hareketlenmeyle birlikte, toplumsal bir dayanışma, bireysellikten çıkıp sosyalleşme, kişisel eğitim ve derinleşme, kimliğinle bütünleşerek toplumsal iyileşme ve başarıya imza atma hedeflerini de beraberinde taşıyordu.
Yokluğun umuda dönüştüğü yerde kadın vardır.
Çilenin ve fedakârlığın fotoğrafında kadın vardır.
Sevmenin, naifliğin, zarafetin odağında kadın vardır.
Çalışmanın, üretmenin hemen yanı başında kadın vardır.
Toplumun inşasında kadın vardır.
Yaratılış üzere de, dünyaya her gelen kadının kucağına, bir dava, bir mücadele yüklenmemiş midir?
İnancımızla şekillenen medeniyetimizin hanımları; Hz. Havva’dan başlayarak çevresinden mesul tutulmuş, sorumluluklar yüklenmiştir. Bu sorumlulukla kadınlar tarihin sahnelerinde çok mühim vazifeleri yerine getirmiştir. Kimi zaman adı Hz. Meryem olmuş bir dönüşümün yaşanmasına vesile olmuş.Kimi zaman adı Hz. Hacer olmuş, yavrusu için aradığı sudan bir medeniyet inşa edilmiş.Kimi zaman adı Hz. Hatice olmuş, duruşuyla, eşine verdiği destekle bir davanın yükselişine destek olmuş. Kimi zaman Nene Hatun olmuş, adı, bir milletin istiklaline öncülük etmiş kadın.
Yine Anadolu’da bin yıldır var olmuş milletimizi inşa eden en önemli unsurlardan biri, inancından beslenen kadın faktörü olmuştur. Yaradılış gayesinin farkında olan, fıtratını tanıyan, sorumluluklarının şuurunda olan kadın, şahsına ve ailesine karşı vazifelerinin yanı sıra, toplumun inşasındaki sorumluluklarının da farkındadır.
Kadın olmak, her ne kadar eş olmak, anne olmak, aile olmaksa; yine kadın olmak, aynı zamanda tertemiz, huzurlu bir toplumun inşasında da çalışan olup, vazife almaktır dedi
