BİR ÖMÜR EĞİTİME ADANMIŞ, GENÇLERE IŞIK OLMUŞ BİR YOLCULUĞUN VEDASI…
EĞİTİM SEVDASIYLA GEÇEN BİR ÖMRÜN SESSİZ VEDASI…
BİR KALEM, BİR TAHTA, BİR ÖMÜR: VEDA VAKTİ…
SINIFLARDAN BAKANLIĞA; BİR ÖMRÜN VEDA NOKTASI…
EĞİTİMLE GEÇEN YILLARA DUYGUSAL BİR ELVEDA…
BİR ÖĞRETMENİN SON DERSİ; MİNNETLE VEDA…
SON DERS: VEDA, AMA UNUTULMAZ ANILARLA…
Türk Milli Eğitimine 42 yıl boyunca hizmet eden, sayısız öğrenci yetiştiren ve eğitim camiasının sevilen isimlerinden Erol Avcıoğlu, görevine duygusal bir mektupla veda ederek emekliye ayrıldı.
1983 yılında Kırşehir Mucur Endüstri Meslek Lisesi'nde başlayan meslek hayatı, 2025 yılında Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nde sona eren Avcıoğlu, eğitim sürecinde hem öğretmenlik hem de idarecilik görevlerini büyük bir özveriyle yürüttü.
Avcıoğlu, veda mektubunda meslek hayatının sadece bir görev değil, bir yaşam biçimi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
Sevgili Öğrencilerim, Kıymetli Meslektaşlarım, Değerli Velilerim ve Yol Arkadaşlarım,
1983 yılında, Kırşehir Mucur Endüstri Meslek Lisesi’nde, yüreğimde taptaze bir heyecan ve gözlerimde umutla “Merhaba” dediğim meslek hayatım, 2025 yılında Millî Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde “Elveda” ile tamamlanıyor. 42 yıl boyunca Türk Millî Eğitimine gönülden bağlılıkla hizmet etmenin, binlerce gencin hayatına dokunmanın, ülkemizin aydınlık yarınlarına bir tohum ekmenin tarifsiz gururunu ve hüznünü bir arada yaşıyorum. Bu veda, bir son değil; bir ömrün biriktirdiği sevgi, bilgi ve umudun yeni nesillere emanetidir.
GENÇLERE İLHAM VERİCİ MESAJLAR
Geleceğimizin Teminatı,Sevgili Gençler;
Sizler, bu uzun yolculuğun en kıymetli hazineleri oldunuz. Her birinizin gözlerinde parlayan merak, her sorunuzda filizlenen umut, benim için en büyük ilham kaynağıydı. Size sadece ders kitaplarının satırlarını değil, hayatın inceliklerini, dürüstlüğün gücünü, çalışkanlığın değerini ve hayallerin peşinden koşmanın cesaretini öğretmeye çalıştım. Sizleri, kendi evlatlarım gibi gördüm; her başarınızda göğsüm kabardı, her zorluğunuzda yüreğim sızladı. Bir öğretmen olarak en büyük arzum, sizlerin yalnızca bilgili değil, aynı zamanda erdemli, vicdanlı ve kararlı bireyler olmanızdı.
Hayat, bir yolculuktur; bazen düz, bazen engebeli. Ama unutmayın: Her yol, bir öğretmendir. Düşmekten korkmayın, çünkü her düşüş, ayağa daha güçlü kalkmanın anahtarıdır. Hayallerinize ulaşmak için sabırla, azimle ve sevgiyle yürüyün. Bilgi, sizi özgür kılacak bir kanattır; ama asıl gücünüz, kalbinizdeki merhamet, aklınızdaki doğruluk ve ruhunuzdaki umuttur. Hata yaptığınızda kendinize şefkat gösterin, başkalarına yardım ettiğinizde cömert olun, zorluklar karşısında pes etmeyin. Çünkü sizler, ülkemizin geleceğini inşa edecek mimarlarsınız. Her biriniz, birer yıldızsınız; yeter ki kendi ışığınızı keşfedin ve karanlıkta yolunu arayanlara rehber olun.
EĞİTİM CAMİASINA VE VELİLERE TEŞEKKÜR
Değerli Meslektaşlarım,
Sizlerle omuz omuza geçirdiğimiz yıllar, bu mesleğin ne kadar kutsal olduğunu her an yeniden hatırlattı. Birlikte paylaştığımız anılar, sınıflarda yankılanan kahkahalar, zorluklarda gösterdiğimiz dayanışma, bu yolculuğun en güzel renkleri oldu. Sizler, yeni nesilleri yetiştirme görevini devralan eğitim neferleri olarak, bu bayrağı daha yükseklere taşıyacaksınız. Öğrencilerinize sadece bilgi değil, bir ideal, bir umut, bir sevgi bırakın. Çünkü bir öğretmenin dokunduğu her hayat, nesiller boyu süren bir değişimin tohumudur.
Kıymetli Velilerim,
Çocuklarınızı bana emanet ettiğiniz için, onların hayallerine ortak olmama izin verdiğiniz için minnettarım. Sizlerin güveni ve desteği, bu uzun yolculuğun en büyük dayanağıydı. Onların gözlerindeki ışıltıyı korumak, benim için bir görevden öte, bir yaşam biçimiydi.
BİR ÖMRÜN MİRASI,
Mesleğe adım attığım o ilk günün heyecanı, 42 yıl boyunca bir an olsun sönmedi. Her ders, bir umut; her öğrenci, bir hikâye; her yeni sabah, bir başlangıçtı. Geriye dönüp baktığımda, tahtada yazılan hayaller, koridorlarda paylaşılan dostluklar, bir öğrencinin “Anladım!” deyişindeki o eşsiz sevinç, bu yolculuğun en güzel hatıraları oldu. Eğitim, benim için bir meslek değil, bir gönül işi, bir yaşam biçimiydi. Kitap kokularında, bir sorunun peşine düşen merakta, bir öğrencinin gülümsemesinde buldum hayatın anlamını. Ve şimdi, bu kutsal görevi devrederken, şunu biliyorum ki; Eğitim sevdası, yüreğimde bir ateş olarak hep yanacak!
Sevgili Gençlere Öğütlerim,
Hayatın karmaşasında yolunuzu bulurken, şu birkaç sözü aklınızda bulundurun;
Dürüst olun; Çünkü doğruluk, sizi her zaman özgür kılar.
Merak edin; Soru sormaktan vazgeçmeyin, çünkü her soru, yeni bir kapıyı aralar.
Sevgiyle yaşayın; Kalbiniz sevgiyle dolsun; çünkü sevgi, dünyayı güzelleştiren en büyük güçtür.
Azimle yürüyün; Engeller, sizi yıldırmasın; her zorluk, sizi daha güçlü kılacak bir fırsattır.
İyilik bırakın; Ardınızda bıraktığınız her güzel iz, bir gün size umut olarak geri döner.
Sizler, bu ülkenin geleceğisiniz. Bilgiyle donanın, sevgiyle büyüyün, cesaretle ilerleyin. Unutmayın ki, bir öğretmenin en büyük mirası, öğrencilerinin başarıları ve erdemleridir. Sizlerin ışığı, bu vatanı aydınlatacak.
Bundan Sonra; Artık hayatı biraz yavaşlatmak, sevdiklerime ve kendime daha fazla vakit ayırmak istiyorum. Ama bilin ki, bir okulun zil sesi, bir kitabın sayfalarında saklı koku ya da bir öğrencinin gözlerindeki umut, beni hep o sınıflara, o güzel anılara geri götürecek. Eğitim sevdası, nerede olursam olayım, ruhumda yaşamaya devam edecektir.
Bu 42 yıllık yolculukta bana eşlik eden herkese; sevgili öğrencilerime, fedakâr meslektaşlarıma, her daim yanımda olan sevgili eşime, evlatlarıma, torunum Alin’ime aileme, gönül dostlarıma ve tüm yol arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Sizler, bu ömrün en güzel hikâyeleri oldunuz.
Yeni nesilleri yetiştirme görevini sürdürecek tüm eğitimcilere ve sevgili gençlere sesleniyorum: Yolunuz açık, kalbiniz sevgiyle, aklınız bilgiyle, ruhunuz umutla dolsun. 1983’te devraldığım Şanlı Türk Bayrağı’nı, 2025’te gönül huzuruyla sizlere emanet ediyorum.
"BAYRAĞI GENÇLERE EMANET EDİYORUM"
1983’te Kırşehir Mucur Endüstri Meslek Lisesi’nde başlayan bu kutlu yolculuk,1986-1988 yıllarında Afyonkarahisar Merkez Endüstri Meslek Lisesi Metâlişleri Atölyesi Öğretmeni, 1988-1991 yıllarında Müdür Yardımcısı,1991-2010 yıllarında Afyonkarahisar Merkez Gazi MTAL Kurucu Müdürü, 2010-2014 yıllarında Afyonkarahisar Merkez MTAL Müdürü, 2015-2016 yıllarında Afyonkarahisar İl Millî Eğitim Müdürlüğünde, 2016-2022 yıllarında Afyonkarahisar Mesleki Eğitim Merkezi Metâl Teknolojisi Alanı Öğretmeni, 2022-2025 yıllarında Millî Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğünde Ankara’da bir veda ile tamamlanıyor. Ama eğitim sevdası, kalbimde sonsuza dek sürecek…
BİR SESSİZLİK AMA SUSKUNLUK DEĞİL
Eğer sizler üzerinde bir hakkım varsa gönülden helâl ediyorum. Sizlerin de haklarınızı helâl etmenizi dilerim. Ancak; 2014 yılında okul müdürlüğü görevimden haksız yere alınmama sebep olan taraflı puanlamaları ve lehime çıkan üç ayrı İdare Mahkemesi kararını yok sayanlara karşı susuyorum… Ama adaletin şaşmayacağı mahşer gününde buluşacağımıza, ilahî mizanın terazisinde hesaplaşacağımıza yürekten inanıyorum. Kalbimde burukluk, gözlerimde umut var… Hepinize sağlık, huzur ve güzelliklerle dolu bir hayat diliyorum. Hoşça Kalın…
