Bursa Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ömer Levent Soydinç, Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Ayşenur Aydoğan Yentürk, Dr. Yücel Bender ve Büyük Kongre Delegesi Dr. Alper Akın'ın olduğu basın toplantısı BAOB Türkan Saylan Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.
Türk Tabipleri Birliği olarak başlattıkları mücadele programında her hafta ayrı bir talep ile sesleri yükselttklerini kaydeden Dr. Soydinç, kayıpların yanı sıra meslektaşların işyerlerinde bıçaklı, silahlı, sopalı, oraklı, taşlı fiziksel saldırılara uğradığına dikkait çekerek, "Klinikler ateşe veriliyor, her birimiz her gün sözel şiddete maruz kalıyoruz. Yalnızca 2020 yılında, 12 bine yakın beyaz kod verdiği sağlıkta şiddet hadiyi yaşanmıştır. Yaptığımız ankette doktorlarin yüzde 84’ü daha evvelce hasta ya da yakını aracılığıyla sözel ve fiziksel şiddete uğradığını belirtmiştir. Bütün bunlara karşın hâlâ işyerlerimizde şiddetten koruyacak tedbirler alınmazken, çıkarılan sağlıkta şiddet yasası algıyı yönetmeye çalışmak dışında bir işe yaramamıştır" ded.
Görevini yaptığı sırada şiddete uğrayan doktorlarin şikâyetlerine yönelik hiçbir ismim atmayan yönetenler, lüzumsuz başvurular ile doktorlar üstünde baskı yaratmakta, doktorlarin saatlerini en kolay şikâyetlere yanıt yazmakla harcattığını öne süren Dr. Soydinç, "Randevu alamayan, 5 dakikada bir muayene olmaya zorlanan, özel hastaneye başvurmak mecburiyetinde bırakılan, her sağlık başvurusunda cebinden parası alınan yurttaşlar düzenin bütün problemini denk geldiği sağlık personeline yansıtmaktadır. SABİM hatları ile sorumluluğu üstünden alıp doktorlare atmak isteyenlere karşı hastalarımız da bundan sonra gerçekleri görmelidir" diye konuştu.
Taleplerini sıralayan Bursa Tabipler Odası, sağlıkta şiddetin ana kaynağı olan neoliberal sağlık politikalarından hemen vazgeçilmesini, sağlık kurumlarında şiddeti engel olan fiziksel farklılıklar yapılmasını, güvenilir işyerleri oluşturulmasını, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe konup etkili şekilde uygulanmasını ve iş yaşamında şiddet ve tacize karşı ILO 190 Sözleşmesinin imzalanmasını istedi.
Türk Tabipleri Birliği olarak başlattıkları mücadele programında her hafta ayrı bir talep ile sesleri yükselttklerini kaydeden Dr. Soydinç, kayıpların yanı sıra meslektaşların işyerlerinde bıçaklı, silahlı, sopalı, oraklı, taşlı fiziksel saldırılara uğradığına dikkait çekerek, "Klinikler ateşe veriliyor, her birimiz her gün sözel şiddete maruz kalıyoruz. Yalnızca 2020 yılında, 12 bine yakın beyaz kod verdiği sağlıkta şiddet hadiyi yaşanmıştır. Yaptığımız ankette doktorlarin yüzde 84’ü daha evvelce hasta ya da yakını aracılığıyla sözel ve fiziksel şiddete uğradığını belirtmiştir. Bütün bunlara karşın hâlâ işyerlerimizde şiddetten koruyacak tedbirler alınmazken, çıkarılan sağlıkta şiddet yasası algıyı yönetmeye çalışmak dışında bir işe yaramamıştır" ded.
Görevini yaptığı sırada şiddete uğrayan doktorlarin şikâyetlerine yönelik hiçbir ismim atmayan yönetenler, lüzumsuz başvurular ile doktorlar üstünde baskı yaratmakta, doktorlarin saatlerini en kolay şikâyetlere yanıt yazmakla harcattığını öne süren Dr. Soydinç, "Randevu alamayan, 5 dakikada bir muayene olmaya zorlanan, özel hastaneye başvurmak mecburiyetinde bırakılan, her sağlık başvurusunda cebinden parası alınan yurttaşlar düzenin bütün problemini denk geldiği sağlık personeline yansıtmaktadır. SABİM hatları ile sorumluluğu üstünden alıp doktorlare atmak isteyenlere karşı hastalarımız da bundan sonra gerçekleri görmelidir" diye konuştu.
Taleplerini sıralayan Bursa Tabipler Odası, sağlıkta şiddetin ana kaynağı olan neoliberal sağlık politikalarından hemen vazgeçilmesini, sağlık kurumlarında şiddeti engel olan fiziksel farklılıklar yapılmasını, güvenilir işyerleri oluşturulmasını, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe konup etkili şekilde uygulanmasını ve iş yaşamında şiddet ve tacize karşı ILO 190 Sözleşmesinin imzalanmasını istedi.