Yasin Şen: Yürümeye Dair!

TAKİP ET

Yürürken öyle anlarım olur ki, o an sanki sonsuz bir saadete geçecekmiş hissine kapılırım. Yürümeyi bu sebepten insanın gönlünü hafifleten bir eylem olarak görüyorum. İşte Eğitimci-Yazar Dr. Yasin Şen'in yazısı..

Bir yürüyüşe çıktığım zaman yürüdüğüm yolların çabucak bitmesini istemem. Belki de sırf bu anlar için... Her adımımda keyif duymayı isterim. Yürüdüğüm zaman herhangi bir şeyden tedirginlik duyarsam keyfim kaçar. Bu da hiç istemediğim bir durumdur. 

Yürüyüş sakin kılmalı insanı. Kendisiyle buluşturmalı. Yani hesaplaşmak zorunda kaldığı hataları, günahları, hatırlamaktan zevk duyduğu anıları ile... Samimi bir şekilde kendine yönelmeli insan yürüyüşlerinde. Sanırım hayattan da beklenen bu değil mi? 

Her yürüyüş bir ibadet gibi huşu içinde olmalı bence. Yürüyüşe derin bir saygı beslemeli. Ona derin anlamlar yüklemeli insan. Etrafında ne var, dikkat etmeli yürürken... Sorgulayan, eleştiren  itiraz eden bir gözle değil; anlayan, anlamlandıran ve seven bir gönülle bakmalı her şeye. 

Yürümek başlı başına düşünmeyle ilgilidir. İçerisinde tefekkür olduğu için yürümek derhal bir iç yolculuğuna dönüşür. Esasen yürüyen bir kişi kafasının içindedir. Oradan gönlüne intikal etmek istemektedir. Dalıp giderken de içine bakmaktadır. Yani mazisine, hatalarına, doğrularına, hayatına... Bu sebepten yürüyen bir insan içinde seyreden bir seyyahtır. Her adımında yeni anlamlara kavuşur. Gönlü dolar. Etrafındaki her şey çok derin bir anlam evreniyle çıkar karşısına. Bu sebepten çok az şey yürümek gibi hayata bir anlam katabilir. Bu yüzden yürüyüşü hayatımızın bir parçası hâline getirmeliyiz. Her gün değilse bile gün aşırı yürümeliyiz. Böylece hayatımızda yaşadığımız şeyler zengin bir anlam zeminine kavuşacak, kalbimiz evrendeki şeylerle bir barış ve huzur hâline geçecektir.
 

Yasin Şen'in kaleminden: Hayat Müşterek

yazar yasin şen yürümeye dair